Konuşma Kılavuzu

tr Restoranda 1   »   sv På restaurangen 1

29 [yirmi dokuz]

Restoranda 1

Restoranda 1

29 [tjugonio]

På restaurangen 1

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:   
Türkçe İsveççe Oyna Daha
Masa boş mu? Ä--b-r-e- led--t? Ä- b----- l------ Ä- b-r-e- l-d-g-? ----------------- Är bordet ledigt? 0
Menüyü rica ediyorum. Kan -a- -- m-nyn, t---. K-- j-- f- m----- t---- K-n j-g f- m-n-n- t-c-. ----------------------- Kan jag få menyn, tack. 0
Ne tavsiye edebilirsiniz? V-d --n-ni------men-e--? V-- k-- n- r------------ V-d k-n n- r-k-m-e-d-r-? ------------------------ Vad kan ni rekommendera? 0
Bir bira isterim. J-- -ka-be --t--- -n öl. J-- s-- b- a-- f- e- ö-- J-g s-a b- a-t f- e- ö-. ------------------------ Jag ska be att få en öl. 0
Bir maden suyu isterim. Jag-ska -- a-t få-e- -i-e---v----n. J-- s-- b- a-- f- e- m------------- J-g s-a b- a-t f- e- m-n-r-l-a-t-n- ----------------------------------- Jag ska be att få en mineralvatten. 0
Bir portakal suyu isterim. Ja----a ------ få en apel-i-j----. J-- s-- b- a-- f- e- a------------ J-g s-a b- a-t f- e- a-e-s-n-u-c-. ---------------------------------- Jag ska be att få en apelsinjuice. 0
Bir kahve isterim. J-g-s-- b- at---å -------e. J-- s-- b- a-- f- e- k----- J-g s-a b- a-t f- e- k-f-e- --------------------------- Jag ska be att få en kaffe. 0
Sütlü bir kahve isterim. J-g-s------at- f- -n -af-- -ed--jö-k. J-- s-- b- a-- f- e- k---- m-- m----- J-g s-a b- a-t f- e- k-f-e m-d m-ö-k- ------------------------------------- Jag ska be att få en kaffe med mjölk. 0
Şekerli olsun lütfen. M-- ------,-----. M-- s------ t---- M-d s-c-e-, t-c-. ----------------- Med socker, tack. 0
Bir çay istiyorum. Jag skull- v-l-a-h- e---e. J-- s----- v---- h- e- t-- J-g s-u-l- v-l-a h- e- t-. -------------------------- Jag skulle vilja ha en te. 0
Limonlu çay istiyorum. J-- s-u-le -ilja-h---n -e m-d-c--r-n. J-- s----- v---- h- e- t- m-- c------ J-g s-u-l- v-l-a h- e- t- m-d c-t-o-. ------------------------------------- Jag skulle vilja ha en te med citron. 0
Sütlü çay istiyorum. J-g-sk-l-e vilj- h---n-te -ed---ö--. J-- s----- v---- h- e- t- m-- m----- J-g s-u-l- v-l-a h- e- t- m-d m-ö-k- ------------------------------------ Jag skulle vilja ha en te med mjölk. 0
Sigaranız var mı? H----i-ci--retter? H-- n- c---------- H-r n- c-g-r-t-e-? ------------------ Har ni cigaretter? 0
Kül tablanız var mı? H-r ni en-a-k-o--? H-- n- e- a------- H-r n- e- a-k-o-p- ------------------ Har ni en askkopp? 0
Ateşiniz var mı? Har--i -l-? H-- n- e--- H-r n- e-d- ----------- Har ni eld? 0
Çatalım eksik. Ja--ha--i--e--g---el. J-- h-- i---- g------ J-g h-r i-g-n g-f-e-. --------------------- Jag har ingen gaffel. 0
Bıçağım eksik. Ja------ing-n-kniv. J-- h-- i---- k---- J-g h-r i-g-n k-i-. ------------------- Jag har ingen kniv. 0
Kaşığım eksik. J-g --r-i---------. J-- h-- i---- s---- J-g h-r i-g-n s-e-. ------------------- Jag har ingen sked. 0

Gramer yalanı engeller!

Her dilin kendine özgü işareti vardır. Bazıların ise dünyaca tek olan özellikleri vardır. Trio bu dillerden bir tanesidir. Trio bir Güney Amerika Kızılderili dilidir. Bu dil Brezilya ve Surinam da yaklaşık 2000 kişi tarafından konuşulmaktadır. En belirgin özelliği grameridir. Çünkü insanlara hep gerçekleri konuşmaya zorluyor. Buna sebep olan Bıkkınlık adı verilen ektir. Bu ek Trioca dilinde fiillerin sonuna gelirler. Bu da bir cümlenin ne kadar gerçekçi olduğunu gösterir. Basit bir örnekle bunun nasıl işlediğini gösterelim. Çocuk okula gitti cümlesini alalım. Trioca dilinde konuşan kişi fiile belirli bir ek eklemek zorundadır. Kullandığı ek sayesinde çocuğu kendisinin görüp görmediğini ifade edebilir. İsterse bu bilgiyi başkasından edindiğini de ifade edebilir. Ya da farklı bir ek aracılığıyla bunun bir yalan olduğunu söyler. Konuşan kişi, konuşurken neyi kast ettiğini belirtmeli. Kısacası konuşurken cümlesinin ne kadar doğru olup olmadığını iletmek zorundadır. Böylece hiçbir şeyi ne gizleyebilir ne de güzelleştirebilir. Bir Trio konuşan şayet ek kullanmaz ise, yalancı sayılır. Surinam da resmi dil Hollandacadır. Hollandacadan Trio diline tercümeler çoğu zaman bir sorun teşkil etmektedirler. Çünkü çoğu diller onun gibi ayrıntılı değiller ve konuşmacıya üstü kapalı olmayı sağlarlar. Bundan dolayı tercümanlar genelde taahhütte bulunmazlar. Trio Konuşanlar ile iletişim çok zordur. Belki de Bıkkınlık denilen ek başka dillerde de avantajlı olabilir!? Sadece siyasetin dilinde değil...