Konuşma Kılavuzu

tr bir şeyler yapmak zorunda olmak   »   em to have to do something / must

72 [yetmiş iki]

bir şeyler yapmak zorunda olmak

bir şeyler yapmak zorunda olmak

72 [seventy-two]

to have to do something / must

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:   
Türkçe İngilizce (US) Oyna Daha
zorunda olmak mu-t must 0
Mektubu göndermek zorundayım. I m--- p--- t-- l-----. I must post the letter. 0
Otel ücretini ödemek zorundayım. I m--- p-- t-- h----. I must pay the hotel. 0
Erken kalkmak zorundasın. Yo- m--- g-- u- e----. You must get up early. 0
Çok çalışmak zorundasın. Yo- m--- w--- a l--. You must work a lot. 0
Dakik olmak zorundasın. Yo- m--- b- p-------. You must be punctual. 0
O (erkek) benzin almak zorunda. He m--- f--- / g-- p----- / g-- g-- (a-.). He must fuel / get petrol / get gas (am.). 0
O (erkek) arabayı tamir etmek zorunda. He m--- r----- t-- c--. He must repair the car. 0
O arabayı yıkamak zorunda. He m--- w--- t-- c--. He must wash the car. 0
O (kadın) alışveriş yapmak zorunda. Sh- m--- s---. She must shop. 0
O (kadın) evi temizlemek zorunda. Sh- m--- c---- t-- a--------. She must clean the apartment. 0
O (kadın) çamaşır yıkamak zorunda. Sh- m--- w--- t-- c------. She must wash the clothes. 0
Hemen okula gitmemiz lazım. We m--- g- t- s----- a- o---. We must go to school at once. 0
Hemen işe gitmemiz lazım. We m--- g- t- w--- a- o---. We must go to work at once. 0
Hemen doktora gitmemiz lazım. We m--- g- t- t-- d----- a- o---. We must go to the doctor at once. 0
Otobüsü beklemeniz lazım. Yo- m--- w--- f-- t-- b--. You must wait for the bus. 0
Treni beklemeniz lazım. Yo- m--- w--- f-- t-- t----. You must wait for the train. 0
Taksiyi beklemeniz lazım. Yo- m--- w--- f-- t-- t---. You must wait for the taxi. 0

Neden bu kadar çok dil var?

Dünya genelinde günümüzde 6000 den fazla değişik dil bulunmaktadır. Bundan dolayı mütercim ve tercümanlara ihtiyaç duyarız. Çok uzun zaman önce herkes aynı dili konuşurdu. Bu ama insanların göçü ile birlikte değişmiştir. Vatanları Afrika’yı terk ederek dünyaya yayılmışlardır. Bu mekânsal ayrılık dilsel ayrılığa da sebep olmuştur. Çünkü her halk kendine özgü bir iletişim aracı geliştirmektedir. Ortak proto dilden farklı diller oluşmuştur. İnsanlar sadece bir yerde uzun zaman kalmadıkları için, diller gittikçe birbirinden ayrılmışlardır. Öyle bir zaman geldi ki, ortak kökler artık görülmemekteydi. Ayrıca hiçbir halk binyıllarca izole yaşamıyordu. Başka milletler ile hep iletişim sağlanıyordu. Bu da dilleri değiştiriyor. Yabancı dillerden ya öğeler alıyorlardı ya da birbirilerine karışıyorlardı. Böylece dillerin gelişimi hiç bir son bulmuyordu. Göçler ve ilişkiler dillerin çeşitliliğini anlatmaktadır. Dillerin bu kadar farklılık göstermesi ise başka bir soru. Her gelişim hikâyesi belirli kuralları takip eder. Dillerin şu an nasıl olduklarına dair sebepleri olmalı. Bu sebepler ile bilim adamları uzun zamandır ilgilenmektedirler. Dillerin neden farklı geliştiklerini bilmek istiyorlar. Bunu araştırabilmek için dillerin tarihini takip etmek gerekir. Böylece ne zaman neyin değiştiğini anlarlar. Dilin gelişimine etken olan unsurlar daha bilinmemektedir. Biyolojik faktörlerden ziyade kültürel faktörlerin etkisi daha önde görülüyor. Bu da insanlığın tarihi, dillerini şekillendirdiği anlamına gelir. Belli ki diller bize inandığımızdan daha fazlasını anlatmaktadırlar…