Konuşma Kılavuzu

Bağlaçlar 3 » Konjunktionen 3

TR Türkçe
DE Almanca

96 [doksan altı]

Bağlaçlar 3

96 [sechsundneunzig]

Konjunktionen 3

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:

İndirmek MP3 (.zip Dosyalar)

Video bulunamadı!

Dil ve matematik

Düşünmek ve dil ayrılmaz bir ikilidir, ve birbirilerini etkilerler. Dil yapıları, düşünce yapılarımızı etkilemektedir. Örneğin bazı dillerde sayılar için kelimeler yoktur. Konuşanlar, sayıların taslağını anlamamaktadırlar. Ayrıca matematiğin ve dillerin de bir şekilde birbiri ile bağlantısı var. Gramer ve matematiğin yapıları birbirlerine çok benzemektedirler. Bazı araştırmacılar bunların ayni işlediklerini de düşünmektedirler. Onlara göre dil merkezi matematikten de sorumludur. Beyne hesaplamalar yapmayı destekleyebilir. Yeni araştırmalar sayesinde ama farklı sonuçlar elde edilmekte. Bunlar, beynimizin matematiği dil aracılığı ile işlenemediğini gösterirler. Araştırmacılar üç erkek üzerinde test yapmışlar. Bu deneklerin beyinleri yaralıydı. Böylece dil merkezleri de hasarlıydı. Erkekler konuşmada zorluk çekiyorlardı. Artık kolay cümleler kuramıyorlardı. Kelimeleri de anlayamıyorlardı. Dil testinden sonra bu erkekler matematik alıştırması çözmek zorundalardı. Bu matematiksel bilmecelerin bazıları çok karmaşıktı. Yine de denekler bu soruları çözebildiler! Bu araştırmanın sonucu çok ilginçtir. Matematiğin kelimelerle kod edilmediğini göstermektedir. Muhtemelen matematik ve dilin aynı alt yapıları var. Her ikisi de aynı merkez tarafından işlenmektedir. Bu durumda ama matematik ilk önce dile çevrilmemeli. Belki dil ve matematik birlikte gelişiyorlardır... Beyin bittiği zaman, birbirilerinden bağımsız var oluyor!

Türkçe	Almanca	Oyna Daha
Saat çalar çalmaz kalkarım.	Ic- ----e-a--, ----l--de- -e-ker-----g-l-. I-- s---- a--- s----- d-- W----- k-------- I-h s-e-e a-f- s-b-l- d-r W-c-e- k-i-g-l-. ------------------------------------------ Ich stehe auf, sobald der Wecker klingelt. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Saat çalar çalmaz kalkarım. Ich stehe auf, sobald der Wecker klingelt. EN Ses I get up as soon as the alarm rings. AR Ses ‫سأنهض حالما يرن المنبه.‬ ES Ses (Yo) me levanto en cuanto suena el despertador. FR Ses Je me lève des que le réveil sonne. IT Ses Mi alzo appena suona la sveglia. RU Ses Я встаю, как только звонит будильник.
Ders çalışmam gerekir gerekmez yoruluyorum.	Ich w-r-e-mü--- -o-ald --- -er-e---ol-. I-- w---- m---- s----- i-- l----- s---- I-h w-r-e m-d-, s-b-l- i-h l-r-e- s-l-. --------------------------------------- Ich werde müde, sobald ich lernen soll. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Ders çalışmam gerekir gerekmez yoruluyorum. Ich werde müde, sobald ich lernen soll. EN Ses I become tired as soon as I have to study. AR Ses ‫أشعر بالتعب حالما أبدأ بالدراسة.‬ ES Ses Me siento cansado /-a en cuanto tengo que estudiar. FR Ses Je me fatigue des que je dois étudier. IT Ses Mi stanco appena inizio a studiare. RU Ses Я чувствую усталость, как только я должен / должна что-то учить.
60 olur olmaz çalışmaya son vereceğim.	Ic--h--------z- a--e-te----------i---60 b-n. I-- h--- a-- z- a-------- s----- i-- 6- b--- I-h h-r- a-f z- a-b-i-e-, s-b-l- i-h 6- b-n- -------------------------------------------- Ich höre auf zu arbeiten, sobald ich 60 bin. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! 60 olur olmaz çalışmaya son vereceğim. Ich höre auf zu arbeiten, sobald ich 60 bin. EN Ses I will stop working as soon as I am 60. AR Ses ‫سأتوقف عن العمل حالما أبلغ الستين.‬ ES Ses Dejaré de trabajar en cuanto tenga 60 años. FR Ses J’arrêterai le travail des que j’aurai 60 ans. IT Ses Smetto di lavorare appena faccio sessant’anni. RU Ses Я перестану работать, как только мне исполнятся 60.
Ne zaman arayacaksınız?	W-nn-r-fe---i--a-? W--- r---- S-- a-- W-n- r-f-n S-e a-? ------------------ Wann rufen Sie an? 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Ne zaman arayacaksınız? Wann rufen Sie an? EN Ses When will you call? AR Ses ‫متى ستتصل بالهاتف ؟‬ ES Ses ¿Cuándo llamará (usted)? FR Ses Quand appellerez-vous ? IT Ses Quando telefona? RU Ses Когда Вы позвоните?
Biraz boş vaktim olur olmaz.	Sob--d-i-------- --m--t---it-----. S----- i-- e---- M----- Z--- h---- S-b-l- i-h e-n-n M-m-n- Z-i- h-b-. ---------------------------------- Sobald ich einen Moment Zeit habe. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Biraz boş vaktim olur olmaz. Sobald ich einen Moment Zeit habe. EN Ses As soon as I have a moment. AR Ses ‫حالما تسنح لي الفرصة.‬ ES Ses En cuanto tenga un momento. FR Ses Des que j’aurai le temps. IT Ses Appena ho un momento di tempo. RU Ses Как только у меня будет немного времени.
Biraz vakti olur olmaz arayacak (erkek).	E- -u----n, ------ -- ---a---eit -a-. E- r--- a-- s----- e- e---- Z--- h--- E- r-f- a-, s-b-l- e- e-w-s Z-i- h-t- ------------------------------------- Er ruft an, sobald er etwas Zeit hat. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Biraz vakti olur olmaz arayacak (erkek). Er ruft an, sobald er etwas Zeit hat. EN Ses He’ll call, as soon as he has a little time. AR Ses ‫سيتصل بالهاتف حالما تسنح له الفرصة‬ ES Ses Llamará en cuanto tenga tiempo. FR Ses Il appelle des qu’il a le temps. IT Ses Lui telefona appena ha un po’ di tempo. RU Ses Он позвонит, как только у него будет немного времени.
Ne kadar çalışacaksınız?	Wie-l-nge-w--den S---ar--iten? W-- l---- w----- S-- a-------- W-e l-n-e w-r-e- S-e a-b-i-e-? ------------------------------ Wie lange werden Sie arbeiten? 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Ne kadar çalışacaksınız? Wie lange werden Sie arbeiten? EN Ses How long will you work? AR Ses ‫إلى متى ستعمل؟‬ ES Ses ¿Hasta cuándo va a trabajar (usted)? FR Ses Combien de temps travaillerez-vous ? IT Ses Quanto tempo lavorerà? RU Ses Как долго Вы будете работать?
Çalışabildiğim kadar çalışacağım.	I---we-de-a-b-it--- so-a-g--i-h --nn. I-- w---- a-------- s------ i-- k---- I-h w-r-e a-b-i-e-, s-l-n-e i-h k-n-. ------------------------------------- Ich werde arbeiten, solange ich kann. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Çalışabildiğim kadar çalışacağım. Ich werde arbeiten, solange ich kann. EN Ses I’ll work as long as I can. AR Ses ‫سأعمل ما دمت قادراً على ذلك.‬ ES Ses Trabajaré mientras pueda. FR Ses Je travaillerai aussi longtemps que je le peux. IT Ses Lavorerò finché potrò. RU Ses Я буду работать сколько смогу.
Sağlığım yerinde olduğu müddetçe çalışacağım.	I-h--erde -r---ten, -o-an-e-ich--es-nd -in. I-- w---- a-------- s------ i-- g----- b--- I-h w-r-e a-b-i-e-, s-l-n-e i-h g-s-n- b-n- ------------------------------------------- Ich werde arbeiten, solange ich gesund bin. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Sağlığım yerinde olduğu müddetçe çalışacağım. Ich werde arbeiten, solange ich gesund bin. EN Ses I’ll work as long as I am healthy. AR Ses ‫سأعمل ما دمت بصحة جيدة.‬ ES Ses Trabajaré mientras esté bien de salud. FR Ses Je travaillerai aussi longtemps que je serai en bonne santé. IT Ses Lavorerò finché sarò sano. RU Ses Я буду работать пока я здоров / здорова.
Çalışacağı yerde, yatakta yatıyor.	Er--ie-t -m -e----ans--t--dass-----r-ei--t. E- l---- i- B---- a------ d--- e- a-------- E- l-e-t i- B-t-, a-s-a-t d-s- e- a-b-i-e-. ------------------------------------------- Er liegt im Bett, anstatt dass er arbeitet. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Çalışacağı yerde, yatakta yatıyor. Er liegt im Bett, anstatt dass er arbeitet. EN Ses He lies in bed instead of working. AR Ses ‫إنه مستلق على السرير بدل أن يعمل.‬ ES Ses (Él) está en la cama, en vez de trabajar. FR Ses Il reste au lit au lieu de travailler. IT Ses Sta a letto invece di lavorare. RU Ses Он лежит в постели вместо того, чтобы работать.
Yemek pişireceği yerde, gazete okuyor.	S-- li-s- di--Ze-----,-an-t--t --ss --- kocht. S-- l---- d-- Z------- a------ d--- s-- k----- S-e l-e-t d-e Z-i-u-g- a-s-a-t d-s- s-e k-c-t- ---------------------------------------------- Sie liest die Zeitung, anstatt dass sie kocht. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Yemek pişireceği yerde, gazete okuyor. Sie liest die Zeitung, anstatt dass sie kocht. EN Ses She reads the newspaper instead of cooking. AR Ses ‫هي تقرأ الجريدة بدل أن تطبخ.‬ ES Ses (Ella) lee el periódico, en lugar de cocinar. FR Ses Elle lit le journal au lieu de faire la cuisine. IT Ses Lei legge il giornale invece di cucinare. RU Ses Она читает газету вместо того, чтобы готовить.
Eve gideceği yerde meyhanede oturuyor.	Er-sitzt -- der-K----e, -nstatt--as- e--na-h-Haus- g-ht. E- s---- i- d-- K------ a------ d--- e- n--- H---- g---- E- s-t-t i- d-r K-e-p-, a-s-a-t d-s- e- n-c- H-u-e g-h-. -------------------------------------------------------- Er sitzt in der Kneipe, anstatt dass er nach Hause geht. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Eve gideceği yerde meyhanede oturuyor. Er sitzt in der Kneipe, anstatt dass er nach Hause geht. EN Ses He is at the bar instead of going home. AR Ses ‫إنه يجلس في الحانة بدل أن يذهب إلى البيت.‬ ES Ses (Él) está en el bar, en lugar de irse a casa. FR Ses Il est assis au bistrot au lieu d’aller à la maison. IT Ses Lui sta al bar invece di andare a casa. RU Ses Он сидит в пивнушке вместо того, чтобы идти домой.
Bildiğim kadarıyla, o (erkek) burada oturuyor.	Sowe-- ic--w--------nt-e--hi--. S----- i-- w---- w---- e- h---- S-w-i- i-h w-i-, w-h-t e- h-e-. ------------------------------- Soweit ich weiß, wohnt er hier. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Bildiğim kadarıyla, o (erkek) burada oturuyor. Soweit ich weiß, wohnt er hier. EN Ses As far as I know, he lives here. AR Ses ‫حسب علمي هو يسكن هنا.‬ ES Ses Por lo que yo sé, (él) vive aquí. FR Ses Autant que je le sache, il habite ici. IT Ses A quanto so lui abita qui. RU Ses Насколько я знаю, он здесь живёт.
Bildiğim kadarıyla hanımı hasta.	So-e-t---h weiß,---t -e--- Frau--rank. S----- i-- w---- i-- s---- F--- k----- S-w-i- i-h w-i-, i-t s-i-e F-a- k-a-k- -------------------------------------- Soweit ich weiß, ist seine Frau krank. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Bildiğim kadarıyla hanımı hasta. Soweit ich weiß, ist seine Frau krank. EN Ses As far as I know, his wife is ill. AR Ses ‫حسب علمي زوجته مريضة.‬ ES Ses Por lo que yo sé, su esposa está enferma. FR Ses Autant que je le sache, sa femme est malade. IT Ses A quanto so sua moglie è malata. RU Ses Насколько я знаю, его жена больна.
Bildiğim kadarıyla, o işsiz.	So-eit-ich w-iß, is---r---b-i--l-s. S----- i-- w---- i-- e- a---------- S-w-i- i-h w-i-, i-t e- a-b-i-s-o-. ----------------------------------- Soweit ich weiß, ist er arbeitslos. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Bildiğim kadarıyla, o işsiz. Soweit ich weiß, ist er arbeitslos. EN Ses As far as I know, he is unemployed. AR Ses ‫حسب علمي هو عاطل عن العمل.‬ ES Ses Por lo que yo sé, (él) no tiene trabajo. FR Ses Autant que je le sache, il est au chômage. IT Ses A quanto so lui è disoccupato. RU Ses Насколько я знаю, он безработный.
Uyuya kalmışım, yoksa dakik olurdum.	Ich ha----ver---la-en, -ons---är----h -----li-- -e-es--. I-- h---- v----------- s---- w--- i-- p-------- g------- I-h h-t-e v-r-c-l-f-n- s-n-t w-r- i-h p-n-t-i-h g-w-s-n- -------------------------------------------------------- Ich hatte verschlafen, sonst wäre ich pünktlich gewesen. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Uyuya kalmışım, yoksa dakik olurdum. Ich hatte verschlafen, sonst wäre ich pünktlich gewesen. EN Ses I overslept; otherwise I’d have been on time. AR Ses ‫لو لم أغرق في النوم لكنت في الموعد.‬ ES Ses (Yo) me quedé dormido, si no, habría llegado a tiempo. FR Ses Si je ne m’étais pas endormi, j’aurais été à l’heure. IT Ses Non mi sono svegliato in tempo, altrimenti sarei stato puntuale. RU Ses Я проспал / проспала, а то я был бы / была бы вовремя.
Otobüsü kaçırmıştım, yoksa dakik olurdum.	I-h--a--- --- B-s --rpa-s-,-s-nst-wäre-ic--pü-k--ic- -ewes--. I-- h---- d-- B-- v-------- s---- w--- i-- p-------- g------- I-h h-t-e d-n B-s v-r-a-s-, s-n-t w-r- i-h p-n-t-i-h g-w-s-n- ------------------------------------------------------------- Ich hatte den Bus verpasst, sonst wäre ich pünktlich gewesen. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Otobüsü kaçırmıştım, yoksa dakik olurdum. Ich hatte den Bus verpasst, sonst wäre ich pünktlich gewesen. EN Ses I missed the bus; otherwise I’d have been on time. AR Ses ‫لو لم تفتني الحافلة لكنت في الموعد.‬ ES Ses (Yo) perdí el autobús, si no, habría llegado a tiempo. FR Ses Si je n’avais pas manqué le bus, j’aurais été à l’heure. IT Ses Avevo perso l’autobus, altrimenti sarei stato puntuale. RU Ses Я пропустил / пропустила автобус, а то я был бы / была бы вовремя.
Yolu bulamadım, yoksa dakik olurdum.	I-h ha-t- -e---e-----h--g-fu-de-, so-st -ä-- -ch p-n-t--ch-g-wesen. I-- h---- d-- W-- n---- g-------- s---- w--- i-- p-------- g------- I-h h-t-e d-n W-g n-c-t g-f-n-e-, s-n-t w-r- i-h p-n-t-i-h g-w-s-n- ------------------------------------------------------------------- Ich hatte den Weg nicht gefunden, sonst wäre ich pünktlich gewesen. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Yolu bulamadım, yoksa dakik olurdum. Ich hatte den Weg nicht gefunden, sonst wäre ich pünktlich gewesen. EN Ses I didn’t find the way / I got lost; otherwise I’d have been on time. AR Ses ‫لو لم أضل الطريق لكنت في الموعد.‬ ES Ses No encontré el camino, si no, habría llegado a tiempo. FR Ses Si je ne m’étais pas perdu, j’aurais été à l’heure. IT Ses Non trovavo la strada, altrimenti sarei stato puntuale. RU Ses Я не нашёл / не нашла дорогу, а то я был бы / была бы вовремя.