Ordforråd
Lær verb – Turkish
düşünmek
Onu her zaman düşünmek zorunda.
tenke
Ho må alltid tenke på han.
getirmek
Köpek, topu suyun içinden getiriyor.
hente
Hunden hentar ballen frå vatnet.
korumak
Bir kask kazalara karşı korumalıdır.
beskytte
Ein hjelm skal beskytte mot ulykker.
karşılaştırmak
Rakamlarını karşılaştırıyorlar.
samanlikna
Dei samanliknar tala sine.
tüketmek
Bir dilim pasta tüketiyor.
konsumere
Ho konsumerer eit stykke kake.
başlamak
Yürüyüşçüler sabah erken başladı.
byrje
Vandrarane byrja tidleg om morgonen.
nişanlanmak
Gizlice nişanlandılar!
forlove seg
Dei har heimleg forlova seg!
izlemek
Her şey burada kameralarla izleniyor.
overvake
Alt her blir overvaka av kamera.
güçlendirmek
Jimnastik kasları güçlendirir.
styrke
Gymnastikk styrker musklane.
geri getirmek
Köpek oyuncak geri getirdi.
returnere
Hunden returnerer leiken.
ikna etmek
Kızını yemek yemesi için sık sık ikna etmek zorunda.
overtale
Ho må ofte overtale dottera si til å ete.