trenle gitmek
Oraya trenle gideceğim.
電車で行く
私はそこへ電車で行きます。
geçinmek
Az parayla geçinmek zorunda.
やりくりする
彼女は少ないお金でやりくりしなければなりません。
geçerli olmak
Vize artık geçerli değil.
有効である
ビザはもう有効ではありません。
dayanmak
O, acıya zar zor dayanabiliyor!
耐える
彼女は痛みをなかなか耐えることができません!