어휘

동사를 배우세요 ― 터키어

kovmak
Patron onu kovdu.
해고하다
상사는 그를 해고했다.
başa çıkmak
Sorunlarla başa çıkmak gerekir.
다루다
문제를 다뤄야 한다.
doğru koşmak
Kız annesine doğru koşuyor.
달려가다
소녀가 어머니에게 달려간다.
ikna etmek
Kızını yemek yemesi için sık sık ikna etmek zorunda.
설득하다
그녀는 종종 딸에게 밥을 먹게 설득해야 한다.
gerçekleşmek
Cenaze önceki gün gerçekleşti.
열리다
장례식은 그저께 열렸다.
sebep olmak
Şeker birçok hastalığa sebep olur.
일으키다
설탕은 많은 병을 일으킵니다.
öncülük etmek
En deneyimli dağcı her zaman öncülük eder.
이끌다
가장 경험 많은 등산객이 항상 이끈다.
ihtiyaç duymak
Lastiği değiştirmek için kriko ihtiyacınız var.
필요하다
타이어를 바꾸려면 잭이 필요하다.
bakmak
Bir delikten bakıyor.
보다
그녀는 구멍을 통해 보고 있다.
ziyaret etmek
Eski bir arkadaş onu ziyaret ediyor.
방문하다
오랜 친구가 그녀를 방문한다.
özdenetim uygulamak
Çok fazla para harcayamam; özdenetim uygulamalıyım.
자제하다
너무 많은 돈을 쓸 수 없어; 나는 자제해야 한다.
kötü konuşmak
Sınıf arkadaşları onun hakkında kötü konuşuyorlar.
나쁘게 말하다
동급생들은 그녀에 대해 나쁘게 말한다.