Vocabulário

Aprenda verbos – Turco

doğru koşmak
Kız annesine doğru koşuyor.
correr em direção
A menina corre em direção à sua mãe.
eve sürmek
Alışverişten sonra ikisi eve sürüyor.
dirigir
Depois das compras, os dois dirigem para casa.
tercih etmek
Birçok çocuk sağlıklı şeylerden daha çok şekeri tercih eder.
preferir
Muitas crianças preferem doces a coisas saudáveis.
cesaret etmek
Uçaktan atlamaya cesaret ettiler.
ousar
Eles ousaram pular do avião.
özlemek
Kız arkadaşını çok özlüyor.
sentir falta
Ele sente muita falta de sua namorada.
yaratmak
Ev için bir model yarattı.
criar
Ele criou um modelo para a casa.
geride kalmak
Gençlik zamanı onun için çok geride kaldı.
ficar para trás
O tempo de sua juventude fica muito atrás.
üzerine atlamak
İnek başka birinin üzerine atladı.
pular em
A vaca pulou em outra.
oy kullanmak
Seçmenler bugün gelecekleri hakkında oy kullanıyorlar.
votar
Os eleitores estão votando em seu futuro hoje.
sınırlamak
Ticaret sınırlandırılmalı mı?
restringir
O comércio deve ser restringido?
katlanamamak
O şarkıyı katlanamıyor.
aguentar
Ela não aguenta o canto.
getirmek
Botları eve getirmemelisin.
trazer
Não se deve trazer botas para dentro de casa.