raak
Die boer raak sy plante aan.
dokunmak
Çiftçi bitkilerine dokunuyor.
verbind
Hierdie brug verbind twee buurte.
bağlamak
Bu köprü iki mahalleyi bağlıyor.
volg
My hond volg my as ek hardloop.
takip etmek
Köpeğim beni koşarken takip ediyor.
bankrot gaan
Die besigheid sal waarskynlik binnekort bankrot gaan.
iflas etmek
İşletme muhtemelen yakında iflas edecek.