دینا
وہ اپنا دل دے دیتی ہے۔
dena
woh apna dil de deti hai.
vermek
Kalbini veriyor.
کافی ہونا
مجھے دوپہر کے لیے ایک سلاد کافی ہے۔
kāfī honā
mujhe dopahar ke liye ek salad kāfī hai.
yeterli olmak
Öğle yemeği için bir salata benim için yeterli.
جانچنا
اس نے کمپنی کی کارکردگی کو جانچا۔
jaanchana
us ne company ki kaarkardagi ko jaancha.
değerlendirmek
O, şirketin performansını değerlendiriyor.
ملانا
آپ سبزیوں کے ساتھ ایک صحت مند سلاد ملاییں۔
milaana
aap sabziyon ke saath ek sehat mand salad milaayein.
karıştırmak
Sebzelerle sağlıklı bir salata karıştırabilirsiniz.