Ordforråd
Lær verb – Turkish
karşısında bulunmak
Orada bir kale var - tam karşısında!
ligge imot
Der er slottet - det ligg rett imot!
katılmak
Kart oyunlarında düşüncenizi katmalısınız.
tenke med
Du må tenke med i kortspel.
iflas etmek
İşletme muhtemelen yakında iflas edecek.
gå konkurs
Firmaet vil sannsynlegvis gå konkurs snart.
geri vermek
Öğretmen öğrencilere denemeleri geri veriyor.
returnere
Læraren returnerer stilane til elevane.
dinlemek
Çocuklar onun hikayelerini dinlemeyi severler.
lytte til
Barna liker å lytte til historiene hennar.
yolunu bulmak
Bir labirentte yolumu iyi bulabilirim.
finne vegen
Eg kan finne vegen godt i ein labyrint.
ithal etmek
Birçok mal başka ülkelerden ithal ediliyor.
importere
Mange varer blir importert frå andre land.
korumak
Acil durumlarda her zaman soğukkanlılığınızı koruyun.
halde
Alltid halde roen i nødstilfelle.
inşa etmek
Çocuklar yüksek bir kule inşa ediyor.
byggje
Barna bygger eit høgt tårn.
geri dönmek
Tek başına geri dönemez.
gå tilbake
Han kan ikkje gå tilbake åleine.
bağlamak
Bu köprü iki mahalleyi bağlıyor.
kopla
Denne brua koplar to nabolag.