Ordforråd
Lær verb – Turkish
kullanılmamak
Bugün birçok kişi arabalarını kullanmamak zorunda.
la stå
I dag må mange la bilane sine stå.
konuşmak
Onunla konuşmalı; o kadar yalnız ki.
snakke med
Nokon burde snakke med han; han er så einsam.
ayrılmak istemek
Otelinden ayrılmak istiyor.
ville dra
Ho vil forlate hotellet sitt.
birlikte taşınmak
İkisi yakında birlikte taşınmayı planlıyor.
flytte saman
Dei to planlegg å flytte saman snart.
bırakmak
İşini bıraktı.
slutte
Han slutta i jobben sin.
okumak
Gözlüksüz okuyamam.
lese
Eg kan ikkje lese utan briller.
net görmek
Yeni gözlüklerimle her şeyi net görüyorum.
sjå klart
Eg kan sjå alt klart gjennom dei nye brillene mine.
içmek
İnekler nehirden su içiyor.
drikke
Kyra drikker vatn frå elva.
aramak
Sonbaharda mantar ararım.
søke
Eg søkjer etter sopp om hausten.
karşısında bulunmak
Orada bir kale var - tam karşısında!
ligge imot
Der er slottet - det ligg rett imot!
içmek
O çay içiyor.
drikke
Ho drikker te.