Vocabulário
Aprenda verbos – Turco
harcamak
Tüm parasını harcadı.
gastar
Ela gastou todo o seu dinheiro.
beklemek
Kız kardeşim bir çocuk bekliyor.
esperar
Minha irmã está esperando um filho.
sınırlamak
Ticaret sınırlandırılmalı mı?
restringir
O comércio deve ser restringido?
onaylamak
İyi haberleri kocasına onaylayabildi.
confirmar
Ela pôde confirmar a boa notícia ao marido.
heyecanlandırmak
Manzara onu heyecanlandırdı.
entusiasmar
A paisagem o entusiasmou.
çarpmak
Tren arabaya çarptı.
atingir
O trem atingiu o carro.
katılmak
Kart oyunlarında düşüncenizi katmalısınız.
acompanhar o raciocínio
Você tem que acompanhar o raciocínio em jogos de cartas.
affetmek
Onun borçlarını affediyorum.
perdoar
Eu o perdoo por suas dívidas.
duymak
Seni duyamıyorum!
ouvir
Não consigo ouvir você!
ilerlemek
Salyangozlar yavaş ilerler.
progredir
Caracóis só fazem progresso lentamente.
taşınmak
Yeni komşular üst kata taşınıyor.
mudar-se
Novos vizinhos estão se mudando para o andar de cima.