sıra almak
Lütfen bekleyin, sıranızı alacaksınız!
ter vez
Por favor, espere, você terá sua vez em breve!
konuşmak
Onunla konuşmalı; o kadar yalnız ki.
falar com
Alguém deveria falar com ele; ele está tão solitário.
getirmek
Botları eve getirmemelisin.
trazer
Não se deve trazer botas para dentro de casa.
kapatmak
Çocuk kulaklarını kapatıyor.
cobrir
A criança cobre seus ouvidos.