yerini bırakmak
Birçok eski ev yenilerine yerini bırakmalı.
уступити место
Многе старе куће морају уступити место новима.
başlamak
Yürüyüşçüler sabah erken başladı.
почети
Планинари су почели рано ујутру.
bilmek
Birçok kitabı neredeyse ezbere biliyor.
знати
Она зна многе књиге напамет.
cesaret etmek
Suya atlamaya cesaret edemiyorum.
усудити се
Не усуђујем се да скочим у воду.