tutto il giorno
La madre deve lavorare tutto il giorno.
bütün gün
Anne bütün gün çalışmalı.
quasi
Il serbatoio è quasi vuoto.
neredeyse
Tank neredeyse boş.
attraverso
Lei vuole attraversare la strada con lo scooter.
karşısında
O, scooter ile sokakta karşıya geçmek istiyor.
di nuovo
Lui scrive tutto di nuovo.
tekrar
Her şeyi tekrar yazıyor.