noplūkt
Viņa noplūca ābolu.
toplamak
Bir elma topladı.
pavadīt
Manai draudzenei patīk mani pavadīt iepirkšanās laikā.
eşlik etmek
Kız arkadaşım alışveriş yaparken bana eşlik etmeyi sever.
kliegt
Ja vēlies, lai tevi dzird, tev jākliegdz savs vēstījums skaļi.
bağırmak
Duymak istiyorsanız, mesajınızı yüksek sesle bağırmalısınız.
izbraukt
Mūsu svētku viesi izbrauca vakar.
ayrılmak
Tatil misafirlerimiz dün ayrıldı.