期待
孩子们总是期待雪。
Qídài
háizimen zǒng shì qídài xuě.
dört gözle beklemek
Çocuklar her zaman karı dört gözle bekler.
接受
我不能改变它,我必须接受。
Jiēshòu
wǒ bùnéng gǎibiàn tā, wǒ bìxū jiēshòu.
kabul etmek
Bunu değiştiremem, bunu kabul etmek zorundayım.
离开
游客在中午离开海滩。
Líkāi
yóukè zài zhōngwǔ líkāi hǎitān.
terk etmek
Turistler plajı öğlen terk eder.
听
他喜欢听他怀孕的妻子的肚子。
Tīng
tā xǐhuān tīng tā huáiyùn de qīzi de dùzi.
dinlemek
Hamile eşinin karnını dinlemeyi sever.