sodīt
Viņa sodīja savu meitu.
cezalandırmak
Kızını cezalandırdı.
parādīt
Es varu parādīt vizu manā pasē.
göstermek
Pasaportumda bir vize gösterebilirim.
atjaunināt
Mūsdienās jāatjaunina zināšanas pastāvīgi.
güncellemek
Günümüzde bilginizi sürekli güncellemeniz gerekiyor.
sadalīt
Viņi sadala mājsaimniecības darbus starp sevi.
bölmek
Ev işlerini aralarında bölerler.