Konuşma Kılavuzu

tr Mağazalar   »   bs Trgovine

53 [elli üç]

Mağazalar

Mağazalar

53 [pedeset i tri]

Trgovine

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:   
Türkçe Boşnakça Oyna Daha
Bir spor mağazası arıyoruz. M- -r-ž--o-p--d-v---u-------k--op--m-. Mi tražimo prodavnicu sportske opreme. M- t-a-i-o p-o-a-n-c- s-o-t-k- o-r-m-. -------------------------------------- Mi tražimo prodavnicu sportske opreme. 0
Bir kasap arıyoruz. Mi--r----o--esni-u. Mi tražimo mesnicu. M- t-a-i-o m-s-i-u- ------------------- Mi tražimo mesnicu. 0
Bir eczane arıyoruz. Mi t-aži----p----u. Mi tražimo apoteku. M- t-a-i-o a-o-e-u- ------------------- Mi tražimo apoteku. 0
Zira bir futbol topu satın almak istiyoruz. Naime,---limo ku-----fud--l-----op-u. Naime, želimo kupiti fudbalsku loptu. N-i-e- ž-l-m- k-p-t- f-d-a-s-u l-p-u- ------------------------------------- Naime, želimo kupiti fudbalsku loptu. 0
Zira salam satın almak istiyoruz. N-im-- žel--o k---t- s-lamu. Naime, želimo kupiti salamu. N-i-e- ž-l-m- k-p-t- s-l-m-. ---------------------------- Naime, želimo kupiti salamu. 0
Zira ilaç satın almak istiyoruz. N-i-e,----imo ku---- l-j-----. Naime, želimo kupiti lijekove. N-i-e- ž-l-m- k-p-t- l-j-k-v-. ------------------------------ Naime, želimo kupiti lijekove. 0
Futbol topu satın almak için spor mağazası arıyoruz. Mi t--žimo--po--sk- trg-v-----a--ismo -----i ------s-- -o-tu. Mi tražimo sportsku trgovinu da bismo kupili fudbalsku loptu. M- t-a-i-o s-o-t-k- t-g-v-n- d- b-s-o k-p-l- f-d-a-s-u l-p-u- ------------------------------------------------------------- Mi tražimo sportsku trgovinu da bismo kupili fudbalsku loptu. 0
Salam satın almak için kasap arıyoruz. Mi tr-ž-m---e------da b-sm-----i---sal--u. Mi tražimo mesnicu da bismo kupili salamu. M- t-a-i-o m-s-i-u d- b-s-o k-p-l- s-l-m-. ------------------------------------------ Mi tražimo mesnicu da bismo kupili salamu. 0
İlaç satın almak için eczane arıyoruz. Mi-tr----o-a--t------ ----o --p--i------o-e. Mi tražimo apoteku da bismo kupili lijekove. M- t-a-i-o a-o-e-u d- b-s-o k-p-l- l-j-k-v-. -------------------------------------------- Mi tražimo apoteku da bismo kupili lijekove. 0
Bir kuyumcu arıyorum. J--tražim ---ta--. Ja tražim zlatara. J- t-a-i- z-a-a-a- ------------------ Ja tražim zlatara. 0
Bir fotoğrafçı arıyorum. Ja tra-i- f-to rad-ju. Ja tražim foto radnju. J- t-a-i- f-t- r-d-j-. ---------------------- Ja tražim foto radnju. 0
Bir pastane arıyorum. J--t---im----stič-r--. Ja tražim slastičarnu. J- t-a-i- s-a-t-č-r-u- ---------------------- Ja tražim slastičarnu. 0
Çünkü bir yüzük satın almayı düşünüyorum. Na-m-- n--j-rav-- ---it- pr--e-. Naime, namjeravam kupiti prsten. N-i-e- n-m-e-a-a- k-p-t- p-s-e-. -------------------------------- Naime, namjeravam kupiti prsten. 0
Çünkü bir film satın almayı düşünüyorum. N--m---n--j-ra-a---upi-- --lm. Naime, namjeravam kupiti film. N-i-e- n-m-e-a-a- k-p-t- f-l-. ------------------------------ Naime, namjeravam kupiti film. 0
Çünkü bir pasta almayı düşünüyorum. N-i--, --mj-ravam -upi----o--u. Naime, namjeravam kupiti tortu. N-i-e- n-m-e-a-a- k-p-t- t-r-u- ------------------------------- Naime, namjeravam kupiti tortu. 0
Bir yüzük satın almak için kuyumcu arıyorum. Ja t--žim -la---a da -u-im-prs--n. Ja tražim zlatara da kupim prsten. J- t-a-i- z-a-a-a d- k-p-m p-s-e-. ---------------------------------- Ja tražim zlatara da kupim prsten. 0
Bir film satın almak için fotoğrafçı arıyorum. Ja -raž------- ----ju-da ----- -i-m. Ja tražim foto radnju da kupim film. J- t-a-i- f-t- r-d-j- d- k-p-m f-l-. ------------------------------------ Ja tražim foto radnju da kupim film. 0
Bir pasta satın almak için pastane arıyorum. J-----ž---sl-s--č-r-u -a -upi- tor-u. Ja tražim slastičarnu da kupim tortu. J- t-a-i- s-a-t-č-r-u d- k-p-m t-r-u- ------------------------------------- Ja tražim slastičarnu da kupim tortu. 0

Dil değişimi = Kişisel değişim

Dilimiz bize ait, ve kişiliğimizin önemli bir parçasıdır. Birçok insan ama birçok dil konuşmaktadırlar. Bu, daha fazla kişiliğe sahip olduklarını mı gösterir? Araştırmacılara göre: Evet! Dili değiştirdiğimizde, kişiliğimizi de değiştiririz. Bu, farklı davrandığımızı gösteren kanıta Amerikan bilimcileri varmış. İki dilli bayanların davranışları üzerinde çalışmalar yapmışlar. Bu bayanlar İngilizce ve İspanyolca ile büyümüşler. Ve her iki dili ve kültürü eşit olarak iyi tanıyorlardı. Yine de davranışları dillerine bağlıydı. İspanyolca konuşurken özgüvenlilerdi, ve kendilerini o çevrede daha iyi hissediyorlardı. İngilizce konuşmaya başladıklarında davranışları değişim göstermiştir, daha az özgüvenli olmakla birlikte tedirgin bir tavır sergilemişlerdir. Araştırmacılar bu durumda bayanların kendilerini daha izole hissettiklerini gözlemlemişler. Bu durumda konuştuğumuz dil davranışlarımızı etkilemektedir. Bunun sebebini henüz araştırmacılar da daha bilmemektedirler. Muhtemelen kültürel standartlara yönelik hareket ediyoruz. Konuşurken, dilin geldiği kültürü düşünerekten hareket ediyoruzdur. Bu tamamen doğal bir yolla gerçekleşmektedir. Bundan dolayı, dilin geldiği kültüre uyum sağlamaya çalışıyoruz. Kültürün gerektirdiği çerçevesi doğrultusunda hareket etmekteyiz. Deneylerde Çin kökenli konuşanlar daha çekingen olmakla birlikte İngilizce konuştuklarında daha özgüvenli davranmışlar. Belki de davranışlarımızı daha iyi uyum sağlamak için değiştirmekteyiz? Fikirleri ile eşdeğer olduklarımız gibi olmak istiyoruz…