لغتونه

فعلونه زده کړئ – Turkish

cms/verbs-webp/77646042.webp
yakmak
Paranı yakmamalısın.
سوځل
پيسې نه باید سوځي.
cms/verbs-webp/87317037.webp
oynamak
Çocuk yalnız oynamayı tercih eder.
لوبول
د کوچنۍ پخوانی پر شخصيته لوبول ژوري.
cms/verbs-webp/113671812.webp
paylaşmak
Zenginliğimizi paylaşmayı öğrenmemiz gerekiyor.
شریک کول
موږ ته غواړو چې خپله توکه شریک کړو.
cms/verbs-webp/128376990.webp
kesmek
İşçi ağacı kesiyor.
وهل
کارکوونکی د ونې ډډه وهي.
cms/verbs-webp/115267617.webp
cesaret etmek
Uçaktan atlamaya cesaret ettiler.
توره اوږدل
هغه له هوايي بلنې څخه توره اوږدل.
cms/verbs-webp/34725682.webp
önermek
Kadın arkadaşına bir şey öneriyor.
وړاواستل
دا ښځه د خپلې ملګرۍ سره یو شی وړاواستلې.
cms/verbs-webp/119613462.webp
beklemek
Kız kardeşim bir çocuk bekliyor.
توقع کول
زما خور له یوې ماشوم توقع کوي.
cms/verbs-webp/73649332.webp
bağırmak
Duymak istiyorsanız, mesajınızı yüksek sesle bağırmalısınız.
غوښتل
که غواړۍ چې شنیدل شۍ، نو په زور سره غوښتلو ته اړتیا لري.
cms/verbs-webp/124525016.webp
geride kalmak
Gençlik zamanı onun için çok geride kaldı.
پرې ځلول
د خپلې ځوانۍ وخت لرې پرې ځلولی.
cms/verbs-webp/42988609.webp
sıkışmak
İpte sıkıştı.
گیرول
وه په یوې رسې کې گیر شو.
cms/verbs-webp/118011740.webp
inşa etmek
Çocuklar yüksek bir kule inşa ediyor.
جوړول
دوی یو ډیر لوی برج جوړ کوي.
cms/verbs-webp/122398994.webp
öldürmek
Dikkat et, o balta ile birini öldürebilirsin!
وژل
هغه د نان عجينه وژلی.