لغتونه
فعلونه زده کړئ – Turkish
kutunun dışında düşünmek
Başarılı olmak için bazen kutunun dışında düşünmelisiniz.
فکر کول
د بریالیتوب لپاره، هرکله یو ځل تاسو باید په نورې ډول فکر وکړي.
terk etmek
Turistler plajı öğlen terk eder.
لېدل
سياح په ظهر کې د ساحل لېدلي.
geride bırakmak
Çocuklarını istasyonda yanlışlıkla geride bıraktılar.
ژلتل
هغوی د خپلو ماشومانو په سټیشن کې ژلتل.
kabul etmek
Bunu değiştiremem, bunu kabul etmek zorundayım.
پریښودل
زه نه شم کولی، زه باید پریښي یم.
cevap vermek
Bir soruyla cevap verdi.
ځوابول
هغه یوې پوښتنې سره ځواب ورکړه.
imzalamak
Sözleşmeyi imzaladı.
لاس لیکل
هغه د قرارداد لاس لیکل.
yakmak
Paranı yakmamalısın.
سوځل
پيسې نه باید سوځي.
kaybolmak
Ormanda kaybolmak kolaydır.
لار شول
په جنګل کې لار شوله اسان دی.
yardım etmek
Herkes çadırı kurmaya yardım ediyor.
مرستل
هر څوک د چادر جوړول کې مرستل کوي.
sıkışmak
Tekerlek çamurda sıkıştı.
گیرول
د پایل چرخ یې په لیږو کې گیر شو.
yaratmak
Dünyayı kim yarattı?
جوړول
څوک زمينه جوړ کړی؟