Konuşma Kılavuzu

tr Doktorda   »   ko 병원에서

57 [elli yedi]

Doktorda

Doktorda

57 [쉰일곱]

57 [swin-ilgob]

병원에서

[byeong-won-eseo]

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:   
Türkçe Korece Oyna Daha
Doktorda randevum var. 저---원---이 ---. 저는 병원 예약이 있어요. 저- 병- 예-이 있-요- -------------- 저는 병원 예약이 있어요. 0
jeon-u- -yeong-w---yeya--- -s--eoy-. jeoneun byeong-won yeyag-i iss-eoyo. j-o-e-n b-e-n---o- y-y-g-i i-s-e-y-. ------------------------------------ jeoneun byeong-won yeyag-i iss-eoyo.
Saat onda randevum var. 저--- 시----이--어요. 저는 열 시에 예약이 있어요. 저- 열 시- 예-이 있-요- ---------------- 저는 열 시에 예약이 있어요. 0
j-oneun-y--l-si- -e--g-- is---o-o. jeoneun yeol sie yeyag-i iss-eoyo. j-o-e-n y-o- s-e y-y-g-i i-s-e-y-. ---------------------------------- jeoneun yeol sie yeyag-i iss-eoyo.
Adınız ne? 성함이--떻----요? 성함이 어떻게 되세요? 성-이 어-게 되-요- ------------ 성함이 어떻게 되세요? 0
seo---am-- --t--o-g--d-esey-? seongham-i eotteohge doeseyo? s-o-g-a--- e-t-e-h-e d-e-e-o- ----------------------------- seongham-i eotteohge doeseyo?
Lütfen bekleme odasında bekleyiniz. 대-실에-앉아 계세요. 대기실에 앉아 계세요. 대-실- 앉- 계-요- ------------ 대기실에 앉아 계세요. 0
d----s---------- g-eseyo. daegisil-e anj-a gyeseyo. d-e-i-i--- a-j-a g-e-e-o- ------------------------- daegisil-e anj-a gyeseyo.
Doktor hemen geliyor. 의사-선------ 계세요. 의사 선생님이 오고 계세요. 의- 선-님- 오- 계-요- --------------- 의사 선생님이 오고 계세요. 0
u--a -eo-sae-gn---- --o-g------. uisa seonsaengnim-i ogo gyeseyo. u-s- s-o-s-e-g-i--- o-o g-e-e-o- -------------------------------- uisa seonsaengnim-i ogo gyeseyo.
Nerede sigortalısınız? 어- -- 회----입-어요? 어느 보험 회사에 가입했어요? 어- 보- 회-에 가-했-요- ---------------- 어느 보험 회사에 가입했어요? 0
eo-e-----eom---e---- ----h--ss-e--o? eoneu boheom hoesa-e gaibhaess-eoyo? e-n-u b-h-o- h-e-a-e g-i-h-e-s-e-y-? ------------------------------------ eoneu boheom hoesa-e gaibhaess-eoyo?
Sizin için ne yapabilirim? 뭘-도----요? 뭘 도와드릴까요? 뭘 도-드-까-? --------- 뭘 도와드릴까요? 0
m--l-d-wad-ulil--a-o? mwol dowadeulilkkayo? m-o- d-w-d-u-i-k-a-o- --------------------- mwol dowadeulilkkayo?
Ağrınız var mı? 통-이 -어요? 통증이 있어요? 통-이 있-요- -------- 통증이 있어요? 0
ton-jeu-g-- -s--eoy-? tongjeung-i iss-eoyo? t-n-j-u-g-i i-s-e-y-? --------------------- tongjeung-i iss-eoyo?
Neresi acıyor? 어디- --요? 어디가 아파요? 어-가 아-요- -------- 어디가 아파요? 0
e-di---a-ayo? eodiga apayo? e-d-g- a-a-o- ------------- eodiga apayo?
Devamlı sırt ağrım var. 등이-------. 등이 항상 아파요. 등- 항- 아-요- ---------- 등이 항상 아파요. 0
de----i --n---ng ap---. deung-i hangsang apayo. d-u-g-i h-n-s-n- a-a-o- ----------------------- deung-i hangsang apayo.
Sık sık baş ağrım var. 머-- 자주 아파요. 머리가 자주 아파요. 머-가 자- 아-요- ----------- 머리가 자주 아파요. 0
me-l-ga-ja-----a--. meoliga jaju apayo. m-o-i-a j-j- a-a-o- ------------------- meoliga jaju apayo.
Bazen karın ağrım var. 배- 가--아-요. 배가 가끔 아파요. 배- 가- 아-요- ---------- 배가 가끔 아파요. 0
b--g-------u- apayo. baega gakkeum apayo. b-e-a g-k-e-m a-a-o- -------------------- baega gakkeum apayo.
Lütfen vücudunuzun üst kısmını açınız! 윗 -을 ----! 윗 옷을 벗으세요! 윗 옷- 벗-세-! ---------- 윗 옷을 벗으세요! 0
wis -s---l-be-s---s--o! wis os-eul beos-euseyo! w-s o---u- b-o---u-e-o- ----------------------- wis os-eul beos-euseyo!
Lütfen sedyeye uzanınız! 검- 테이-에 누우세요. 검사 테이블에 누우세요. 검- 테-블- 누-세-. ------------- 검사 테이블에 누우세요. 0
g-o------i-e---e ---se--. geomsa teibeul-e nuuseyo. g-o-s- t-i-e-l-e n-u-e-o- ------------------------- geomsa teibeul-e nuuseyo.
Tansiyon normal. 혈-은---이-요. 혈압은 정상이에요. 혈-은 정-이-요- ---------- 혈압은 정상이에요. 0
h-----a--eun -e-ng-an--ie-o. hyeol-ab-eun jeongsang-ieyo. h-e-l-a---u- j-o-g-a-g-i-y-. ---------------------------- hyeol-ab-eun jeongsang-ieyo.
Size bir iğne yapacağım. 주사를 놓아 -릴--. 주사를 놓아 드릴께요. 주-를 놓- 드-께-. ------------ 주사를 놓아 드릴께요. 0
j-sal--- --------u---kkeyo. jusaleul noh-a deulilkkeyo. j-s-l-u- n-h-a d-u-i-k-e-o- --------------------------- jusaleul noh-a deulilkkeyo.
Size tablet vereceğim. 알-을 --께요. 알약을 드릴께요. 알-을 드-께-. --------- 알약을 드릴께요. 0
al--ag--u---eu--l-ke-o. al-yag-eul deulilkkeyo. a---a---u- d-u-i-k-e-o- ----------------------- al-yag-eul deulilkkeyo.
Size eczane için bir reçete yazacağım. 약국---요한--방전을-드-께-. 약국에 필요한 처방전을 드릴께요. 약-에 필-한 처-전- 드-께-. ------------------ 약국에 필요한 처방전을 드릴께요. 0
ya-----e---l--oha- ch--bang--o--e---de-l--kkey-. yaggug-e pil-yohan cheobangjeon-eul deulilkkeyo. y-g-u--- p-l-y-h-n c-e-b-n-j-o---u- d-u-i-k-e-o- ------------------------------------------------ yaggug-e pil-yohan cheobangjeon-eul deulilkkeyo.

Uzun kelimeler, kısa kelimeler

Bir kelimenin uzunluğu bilgi içeriğine bağlıdır. Bunu bir Amerikan bilimsel çalışma göstermiştir. Araştırmacılar bilgisayar aracılığı ile on tane Avrupa dilini araştırdılar. Bilgisayar burada bir program ile değişik kelimeleri analiz etti. Ve belirli bir formül ile bilgi içeriğini hesapladı. Sonuç çok açık ve netti. Bir kelime ne kadar kısa ise, o kadar az bilgi aktarmaktadır. İlginç olanı ise, kısa kelimeleri uzun kelimelerden daha sık kullanmaktayız. Bunun sebebi dilin verimliliğinde yatıyor olabilir. Konuşurken en önemli şeylere odaklanırız. Çok içeriği olmayan kelimeler bu durumda uzun olmamalılar. Bu da önemsiz olan içerikler için fazla vakit harcamadığımıza teminattır. Uzunluk ve içerik arasındaki bağlantının bir başka artısı daha bulunmaktadır. Bu bağlantı bilgi içeriğinin hep sabit kalmasını sağlar, ve belirli bir zaman diliminde eşit çoklukta konuştuğumuzu gösterir. Örneğin az uzun kelimeler kullanabiliyoruz, ya da çok fazla kısa kelimeler söylüyoruz. Neye karar verirsek verelim, bilgi içeriği aynı kalmaktadır. Bundan dolayı konuşmamızın eşit bir ritmi vardır. Bu da dinleyicilerimizin konuştuklarımızı takip etmelerini kolaylaştırmaktadır. Bilgi miktarının hep değişim göstermesi iyi olmazdı. Bu durumda dinleyicilerimiz dilimize yoğunlaştırılmış olamazlar. Ve bundan dolayı anlamak zorlaşır. İyi anlaşılmak isteyen biri mutlaka kısa kelimeler seçmelidir. Çünkü kısa kelimeler uzun kelimelerden daha anlaşılır oluyorlar. O yüzden kuralımız: Keep It Short and Simple! Kısacası: KISS!