Konuşma Kılavuzu

tr Alışveriş yapmak   »   ko 볼 일 보기

51 [elli bir]

Alışveriş yapmak

Alışveriş yapmak

51 [쉰하나]

51 [swinhana]

볼 일 보기

[bol il bogi]

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:   
Türkçe Korece Oyna Daha
Kütüphaneye gitmek istiyorum. 도--- -고 -어요. 도서관에 가고 싶어요. 도-관- 가- 싶-요- ------------ 도서관에 가고 싶어요. 0
d-seog-an-- g-go s---e---. doseogwan-e gago sip-eoyo. d-s-o-w-n-e g-g- s-p-e-y-. -------------------------- doseogwan-e gago sip-eoyo.
Kitapçıya gitmek istiyorum. 서점- -- 싶어-. 서점에 가고 싶어요. 서-에 가- 싶-요- ----------- 서점에 가고 싶어요. 0
s---e-m-e ga---s-------. seojeom-e gago sip-eoyo. s-o-e-m-e g-g- s-p-e-y-. ------------------------ seojeom-e gago sip-eoyo.
Gazete satıcısına gitmek istiyorum. 신문가판-에--- -어요. 신문가판대에 가고 싶어요. 신-가-대- 가- 싶-요- -------------- 신문가판대에 가고 싶어요. 0
si-m-n-apa-da---g--- si--eo-o. sinmungapandaee gago sip-eoyo. s-n-u-g-p-n-a-e g-g- s-p-e-y-. ------------------------------ sinmungapandaee gago sip-eoyo.
Bir kitap kiralamak istiyorum. 책을 -리--싶어-. 책을 빌리고 싶어요. 책- 빌-고 싶-요- ----------- 책을 빌리고 싶어요. 0
ch----e---bi--i-- s-p-eoy-. chaeg-eul billigo sip-eoyo. c-a-g-e-l b-l-i-o s-p-e-y-. --------------------------- chaeg-eul billigo sip-eoyo.
Bir kitap satın almak istiyorum. 책을 -고----. 책을 사고 싶어요. 책- 사- 싶-요- ---------- 책을 사고 싶어요. 0
c-a----u--s-g- si----yo. chaeg-eul sago sip-eoyo. c-a-g-e-l s-g- s-p-e-y-. ------------------------ chaeg-eul sago sip-eoyo.
Bir gazete satın almak istiyorum. 신문- 사고 -어요. 신문을 사고 싶어요. 신-을 사- 싶-요- ----------- 신문을 사고 싶어요. 0
sinm-n-e---s-go--i---o-o. sinmun-eul sago sip-eoyo. s-n-u---u- s-g- s-p-e-y-. ------------------------- sinmun-eul sago sip-eoyo.
Bir kitap kiralamak için kütüphaneye gitmek istiyorum. 도서-- 가서 책을-빌-고 ---. 도서관에 가서 책을 빌리고 싶어요. 도-관- 가- 책- 빌-고 싶-요- ------------------- 도서관에 가서 책을 빌리고 싶어요. 0
doseog----- -a--o --aeg-------l-i-----p-eoy-. doseogwan-e gaseo chaeg-eul billigo sip-eoyo. d-s-o-w-n-e g-s-o c-a-g-e-l b-l-i-o s-p-e-y-. --------------------------------------------- doseogwan-e gaseo chaeg-eul billigo sip-eoyo.
Bir kitap satın almak için kitapçıya gitmek istiyorum. 서-에--서--을--고 싶어-. 서점에 가서 책을 사고 싶어요. 서-에 가- 책- 사- 싶-요- ----------------- 서점에 가서 책을 사고 싶어요. 0
s---e---e g-s-- -ha----ul sa----ip--oyo. seojeom-e gaseo chaeg-eul sago sip-eoyo. s-o-e-m-e g-s-o c-a-g-e-l s-g- s-p-e-y-. ---------------------------------------- seojeom-e gaseo chaeg-eul sago sip-eoyo.
Bir gazete satın almak için gazeteciye gitmek istiyorum. 신문--대---서---을-사---어-. 신문가판대에 가서 신문을 사고 싶어요. 신-가-대- 가- 신-을 사- 싶-요- --------------------- 신문가판대에 가서 신문을 사고 싶어요. 0
s-n-u-g--a-daee --s-o s--m-n-eul-sago-s---eo--. sinmungapandaee gaseo sinmun-eul sago sip-eoyo. s-n-u-g-p-n-a-e g-s-o s-n-u---u- s-g- s-p-e-y-. ----------------------------------------------- sinmungapandaee gaseo sinmun-eul sago sip-eoyo.
Gözlükçüye gitmek istiyorum. 안경-에 가고-싶어-. 안경점에 가고 싶어요. 안-점- 가- 싶-요- ------------ 안경점에 가고 싶어요. 0
a-g--on----m-e ---o-s-p-e--o. angyeongjeom-e gago sip-eoyo. a-g-e-n-j-o--- g-g- s-p-e-y-. ----------------------------- angyeongjeom-e gago sip-eoyo.
Markete gitmek istiyorum. 슈---- 가-----. 슈퍼마켓에 가고 싶어요. 슈-마-에 가- 싶-요- ------------- 슈퍼마켓에 가고 싶어요. 0
s---eomak---- g--o-s----oy-. syupeomakes-e gago sip-eoyo. s-u-e-m-k-s-e g-g- s-p-e-y-. ---------------------------- syupeomakes-e gago sip-eoyo.
Fırına gitmek istiyorum. 제과---가----요. 제과점에 가고 싶어요. 제-점- 가- 싶-요- ------------ 제과점에 가고 싶어요. 0
j-gwa-eom-e ga-- si----yo. jegwajeom-e gago sip-eoyo. j-g-a-e-m-e g-g- s-p-e-y-. -------------------------- jegwajeom-e gago sip-eoyo.
Bir gözlük satın almak istiyorum. 안경을 사고 --요. 안경을 사고 싶어요. 안-을 사- 싶-요- ----------- 안경을 사고 싶어요. 0
an-ye-n--eu--sa-------e-yo. angyeong-eul sago sip-eoyo. a-g-e-n---u- s-g- s-p-e-y-. --------------------------- angyeong-eul sago sip-eoyo.
Meyve ve sebze satın almak istiyorum. 과-- --- -고 --요. 과일과 야채를 사고 싶어요. 과-과 야-를 사- 싶-요- --------------- 과일과 야채를 사고 싶어요. 0
gw-----a -achaeleul-sag--s-p-eo--. gwailgwa yachaeleul sago sip-eoyo. g-a-l-w- y-c-a-l-u- s-g- s-p-e-y-. ---------------------------------- gwailgwa yachaeleul sago sip-eoyo.
Sandviç ekmeği ve ekmek satın almak istiyorum. 디-롤--빵- 사- -어요. 디너롤과 빵을 사고 싶어요. 디-롤- 빵- 사- 싶-요- --------------- 디너롤과 빵을 사고 싶어요. 0
d-----olg-- --------- -a-o --p---yo. dineololgwa ppang-eul sago sip-eoyo. d-n-o-o-g-a p-a-g-e-l s-g- s-p-e-y-. ------------------------------------ dineololgwa ppang-eul sago sip-eoyo.
Gözlük almak için gözlükçüye gitmek istiyorum. 안-점--가서-안-을 -고 -어요. 안경점에 가서 안경을 사고 싶어요. 안-점- 가- 안-을 사- 싶-요- ------------------- 안경점에 가서 안경을 사고 싶어요. 0
a-gye---je---e--a-eo--n--eon---ul--a-- -ip-----. angyeongjeom-e gaseo angyeong-eul sago sip-eoyo. a-g-e-n-j-o--- g-s-o a-g-e-n---u- s-g- s-p-e-y-. ------------------------------------------------ angyeongjeom-e gaseo angyeong-eul sago sip-eoyo.
Meyve ve sebze satın almak için markete gitmek istiyorum. 슈퍼마-에-가--과일--야채를 사- 싶어요. 슈퍼마켓에 가서 과일과 야채를 사고 싶어요. 슈-마-에 가- 과-과 야-를 사- 싶-요- ------------------------ 슈퍼마켓에 가서 과일과 야채를 사고 싶어요. 0
s--peoma-e--e g--e- gw----w- ---hael--l-sag- -i--e---. syupeomakes-e gaseo gwailgwa yachaeleul sago sip-eoyo. s-u-e-m-k-s-e g-s-o g-a-l-w- y-c-a-l-u- s-g- s-p-e-y-. ------------------------------------------------------ syupeomakes-e gaseo gwailgwa yachaeleul sago sip-eoyo.
Sandviç ekmeği ve ekmek satın almak için fırına gitmek istiyorum. 제과점에--서----과--을-사-----. 제과점에 가서 디너롤과 빵을 사고 싶어요. 제-점- 가- 디-롤- 빵- 사- 싶-요- ----------------------- 제과점에 가서 디너롤과 빵을 사고 싶어요. 0
je--aje---e--a-eo -i-e---lgw--ppa-----l-sag--s---eoy-. jegwajeom-e gaseo dineololgwa ppang-eul sago sip-eoyo. j-g-a-e-m-e g-s-o d-n-o-o-g-a p-a-g-e-l s-g- s-p-e-y-. ------------------------------------------------------ jegwajeom-e gaseo dineololgwa ppang-eul sago sip-eoyo.

Avrupa’daki azınlık diller

Avrupa’da birçok farklı dil konuşulmaktadır. Bundan birçoğu Hint-Avrupa dilleridir. Milli diller yanı sıra birçok küçük dillerde var. Bunlar azınlık dilleridir. Azınlık diller resmi dilden farklılık gösterirler. Ama bir lehçe değillerdir. Ayrıca azınlık diller göçmenlerin de dili değildir. Azınlık diller hep etnik olarak belirlenirler. Bu, farklı halk gruplarına ait birer dil olduklarını gösterirler. Avrupa’da hemen hemen her ülkede azınlık dilleri vardır. Bu Avrupa birliğinde tahminen 40 dil anlamına gelir. Bazı azınlık diller sadece bir ülkede konuşuluyor. Almanya’da buna Sorbça örnek olarak verilebilir. Romancanın Avrupa ülkelerinde çok konuşanı var. Azınlık dillerin bir de özel bir statüsü var. Çünkü çok küçük bir kitle tarafından konuşulmaktadır. Bu kitlenin kendilerine özgü bir okul inşa etmeleri maddi olarak mümkün değildi. Hatta edebiyat yayımlamaları bile çok zor. Bundan dolayı birçok azınlık dil ölüme terk edilmekle karşı karşıya. Avrupa birliği azınlık dillerini korumak istiyor. Çünkü her bir dil bir kültürün ya da kimliğin önemli bir parçasıdır. Bazı dillerin ait oldukları bir ülke yok ve sadece bir azınlık olarak yaşamaktadırlar. Farklı program ve projeler dillerini desteklemeli ki, böylece küçük etnik grupların kültürleri korunsun. Yine de yakın zamanda bazı azınlık diller yok olup gidecekler. Buna örnek olarak Letonya’nın bir bölgesinde konuşulan Livce dili de dâhil. Artık sadece 20 kişi Livceyi ana dili olarak konuşuyor. Buda Livin Avrupa’nın en küçük dili olması anlamına gelir…