Konuşma Kılavuzu

Yardımcı fiillerin geçmiş zamanı 2 » Past tense of modal verbs 2

TR Türkçe
NN Nynorsk

88 [seksen sekiz]

Yardımcı fiillerin geçmiş zamanı 2

88 [åttiåtte]

Past tense of modal verbs 2

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:

İndirmek MP3 (.zip Dosyalar)

Video bulunamadı!

Unutmaya karşı tavsiyeler

Öğrenmek hep kolay değildir. Keyif alınsa da, bazen yorucu olabiliyor. Ama bir şey öğrendiğimizde seviniriz. Kendimizle ve kat ettiğimiz yoldan gurur duyarız. Ama maalesef öğrendiklerimizi geri unutabilme ihtimalimiz de var. Özellikle dillerde bu bir sorundur. Çoğumuz okulda bir ya da birden çok dil öğrenir. Okul döneminden sonra bu bilgilerin çoğu yok olmaktadır, edindiğimiz dili yok sayacak kadar konuşmaktayız. Günlük hayatımıza anadilimiz hâkimdir. Birçok yabancı dil sadece tatillerde kullanılmaktadır. Yalnız bilgi sürekli kullanılmazsa, yok olup gider. Beynimiz, antrenmana ihtiyaç duymaktadır. Bir kas misali çalıştığı söylenilebilir. Ve bu kasın hareket halinde olması gerekli yoksa zayıflar. Ama unutmayı önlemek için bazı olanaklar var. En önemlisi öğrenileni sürekli kullanmaktır. Bunun için sabit ritüeller yardımcı olabilir. Haftanın değişik günleri için küçük bir program planlanabilir. Örneğin pazartesi günü o yabancı dilde bir kitap okunur. Çarşamba günü mesela bir yabancı radyo programı dinlersiniz. Cuma günü de yabancı dilde bir günlük yazarsınız. Böylece okuma, dinleme ve yazma arasında geçişler yapılır. Bu yapıldığında bilgi değişik şekillerde aktif durumda tutulur. Tüm bu çalışmalara çok vakit harcamaya gerek yok, sadece yarım saat yeterlidir. Yalnız önemlisi olan, düzenli bir çalışmanın yapılmasıdır! Bilimsel çalışmalar, bir kez öğrenilen bir şeyin on yıllar boyunca beyinde kaldığını göstermektedir. Sadece çekmeceden tekrar çıkarılması kâfidir…

Türkçe	Nynorsk	Oyna Daha
Oğlum bebekle oynamak istemiyordu.	Son --- v-lle---k-e --i-- -----ok--. Son min ville ikkje leike med dokka. S-n m-n v-l-e i-k-e l-i-e m-d d-k-a- ------------------------------------ Son min ville ikkje leike med dokka. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Oğlum bebekle oynamak istemiyordu. Son min ville ikkje leike med dokka. EN Ses My son did not want to play with the doll. DE Ses Mein Sohn wollte nicht mit der Puppe spielen. ES Ses Mi hijo no quería jugar con la muñeca. FR Ses Mon fils ne voulait pas jouer à la poupée. IT Ses Mio figlio non voleva giocare con la bambola. RU Ses Мой сын не хотел играть с куклой.
Kızım futbol oynamak istemiyordu.	Do--e--mi v-l-e----je--pel----tb--l. Dotter mi ville ikkje spele fotball. D-t-e- m- v-l-e i-k-e s-e-e f-t-a-l- ------------------------------------ Dotter mi ville ikkje spele fotball. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Kızım futbol oynamak istemiyordu. Dotter mi ville ikkje spele fotball. EN Ses My daughter did not want to play football / soccer (am.). DE Ses Meine Tochter wollte nicht Fußball spielen. ES Ses Mi hija no quería jugar al fútbol. FR Ses Ma fille ne voulait pas jouer au football. IT Ses Mia figlia non voleva giocare a pallone. RU Ses Моя дочь не хотела играть в футбол.
Karım benimle satranç oynamak istemiyordu.	Ko-a--- ---l- --k---spel- sj-kk m-- -e-. Kona mi ville ikkje spele sjakk med meg. K-n- m- v-l-e i-k-e s-e-e s-a-k m-d m-g- ---------------------------------------- Kona mi ville ikkje spele sjakk med meg. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Karım benimle satranç oynamak istemiyordu. Kona mi ville ikkje spele sjakk med meg. EN Ses My wife did not want to play chess with me. DE Ses Meine Frau wollte nicht mit mir Schach spielen. ES Ses Mi esposa no quería jugar conmigo al ajedrez. FR Ses Ma femme ne voulait pas jouer avec moi aux échecs. IT Ses Mia moglie non voleva giocare a scacchi con me. RU Ses Моя жена не хотела играть со мной в шахматы.
Çocuklarım gezinti yapmak istemiyorlardı.	Bor---m-ne v---e ik-j- ---på-tur. Borna mine ville ikkje gå på tur. B-r-a m-n- v-l-e i-k-e g- p- t-r- --------------------------------- Borna mine ville ikkje gå på tur. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Çocuklarım gezinti yapmak istemiyorlardı. Borna mine ville ikkje gå på tur. EN Ses My children did not want to go for a walk. DE Ses Meine Kinder wollten keinen Spaziergang machen. ES Ses Mis hijos no querían dar un paseo. FR Ses Mes enfants ne voulaient pas faire de promenade. IT Ses I miei figli non volevano fare una passeggiata. RU Ses Мои дети не хотели идти гулять.
Odayı toplamak istemiyorlardı.	De-----le-ik-------d--r--m-- -itt. Dei ville ikkje rydde rommet sitt. D-i v-l-e i-k-e r-d-e r-m-e- s-t-. ---------------------------------- Dei ville ikkje rydde rommet sitt. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Odayı toplamak istemiyorlardı. Dei ville ikkje rydde rommet sitt. EN Ses They did not want to tidy the room. DE Ses Sie wollten nicht das Zimmer aufräumen. ES Ses No querían ordenar la habitación. FR Ses Ils ne voulaient pas ranger la chambre. IT Ses Non volevano riordinare la camera. RU Ses Они не хотели убирать комнату.
Yatmak istemiyorlardı.	D-- v-lle i-k-e----gje-s--. Dei ville ikkje leggje seg. D-i v-l-e i-k-e l-g-j- s-g- --------------------------- Dei ville ikkje leggje seg. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Yatmak istemiyorlardı. Dei ville ikkje leggje seg. EN Ses They did not want to go to bed. DE Ses Sie wollten nicht ins Bett gehen. ES Ses No querían irse a cama. FR Ses Ils ne voulaient pas aller au lit. IT Ses Non volevano andare a letto. RU Ses Они не хотели ложиться спать.
Onun (erkek) dondurma yemesine izin yoktu.	H-n -ekk -kk---lo- - ----is. Han fekk ikkje lov å ete is. H-n f-k- i-k-e l-v å e-e i-. ---------------------------- Han fekk ikkje lov å ete is. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun (erkek) dondurma yemesine izin yoktu. Han fekk ikkje lov å ete is. EN Ses He was not allowed to eat ice cream. DE Ses Er durfte kein Eis essen. ES Ses Él no podía / debía comer helados. FR Ses Il n’avait pas le droit de manger de glace. IT Ses Lui non poteva mangiare il gelato. RU Ses Ему нельзя было есть мороженое.
Onun (erkek) çikolata yemesine izin yoktu.	Ha- --kk i-kj- -o----et- -----lad-. Han fekk ikkje lov å ete sjokolade. H-n f-k- i-k-e l-v å e-e s-o-o-a-e- ----------------------------------- Han fekk ikkje lov å ete sjokolade. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun (erkek) çikolata yemesine izin yoktu. Han fekk ikkje lov å ete sjokolade. EN Ses He was not allowed to eat chocolate. DE Ses Er durfte keine Schokolade essen. ES Ses No podía / debía comer chocolate. FR Ses Il n’avait pas le droit de manger de chocolat. IT Ses Lui non poteva mangiare il cioccolato. RU Ses Ему нельзя было есть шоколад.
Onun (erkek) şeker yemesine izin yoktu.	H-----k- --kje--o--- et--drops. Han fekk ikkje lov å ete drops. H-n f-k- i-k-e l-v å e-e d-o-s- ------------------------------- Han fekk ikkje lov å ete drops. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Onun (erkek) şeker yemesine izin yoktu. Han fekk ikkje lov å ete drops. EN Ses He was not allowed to eat sweets. DE Ses Er durfte keine Bonbons essen. ES Ses No podía / debía comer caramelos. FR Ses Il n’avait pas le droit de manger de bonbons. IT Ses Lui non poteva mangiare le caramelle. RU Ses Ему нельзя было есть конфеты.
Bir dilekte bulunmama izin vardı.	Eg---k---n-kje -e- no-o. Eg fekk ynskje meg noko. E- f-k- y-s-j- m-g n-k-. ------------------------ Eg fekk ynskje meg noko. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Bir dilekte bulunmama izin vardı. Eg fekk ynskje meg noko. EN Ses I was allowed to make a wish. DE Ses Ich durfte mir etwas wünschen. ES Ses Pude pedir un deseo. FR Ses Je pouvais me souhaiter quelque chose. IT Ses Ho potuto esprimere un desiderio. RU Ses Мне можно было что-нибудь себе пожелать.
Kendime bir elbise almama izin vardı.	Eg f-k- -o----k--p- meg e-- -j-l-. Eg fekk lov å kjøpe meg ein kjole. E- f-k- l-v å k-ø-e m-g e-n k-o-e- ---------------------------------- Eg fekk lov å kjøpe meg ein kjole. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Kendime bir elbise almama izin vardı. Eg fekk lov å kjøpe meg ein kjole. EN Ses I was allowed to buy myself a dress. DE Ses Ich durfte mir ein Kleid kaufen. ES Ses Pude comprar un vestido. FR Ses Je pouvais m’acheter une robe. IT Ses Ho potuto comprarmi un vestito. RU Ses Мне можно было купить платье.
Bir fondan almama izin vardı.	Eg --k------eg -in ---k-la-e. Eg fekk ta meg ein sjokolade. E- f-k- t- m-g e-n s-o-o-a-e- ----------------------------- Eg fekk ta meg ein sjokolade. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Bir fondan almama izin vardı. Eg fekk ta meg ein sjokolade. EN Ses I was allowed to take a chocolate. DE Ses Ich durfte mir eine Praline nehmen. ES Ses Pude coger un bombón. FR Ses Je pouvais prendre un praliné. IT Ses Ho potuto prendere un cioccolatino. RU Ses Мне можно было взять шоколадную конфету.
Uçakta sigara içmen serbest miydi?	F-kk-d- rø-kje -å--l-e-? Fekk du røykje på flyet? F-k- d- r-y-j- p- f-y-t- ------------------------ Fekk du røykje på flyet? 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Uçakta sigara içmen serbest miydi? Fekk du røykje på flyet? EN Ses Were you allowed to smoke in the airplane? DE Ses Durftest du im Flugzeug rauchen? ES Ses ¿Pudiste fumar en el avión? FR Ses Est-ce que tu pouvais fumer dans l’avion ? IT Ses Potevi fumare in aereo? RU Ses Тебе можно было курить в самолёте?
Hastanede bira içmen serbest miydi?	Fe-k d--d-i--- ----å---u-eh--e-? Fekk du drikke øl på sjukehuset? F-k- d- d-i-k- ø- p- s-u-e-u-e-? -------------------------------- Fekk du drikke øl på sjukehuset? 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Hastanede bira içmen serbest miydi? Fekk du drikke øl på sjukehuset? EN Ses Were you allowed to drink beer in the hospital? DE Ses Durftest du im Krankenhaus Bier trinken? ES Ses ¿Pudiste beber cerveza en el hospital? FR Ses Est-ce que tu pouvais boire de la bière à l’hôpital ? IT Ses Potevi bere la birra in ospedale? RU Ses Тебе можно было пить пиво в больнице?
Köpeği otele alman serbest miydi?	F--- d- -a --- -u-de- -å hot----t? Fekk du ta med hunden på hotellet? F-k- d- t- m-d h-n-e- p- h-t-l-e-? ---------------------------------- Fekk du ta med hunden på hotellet? 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Köpeği otele alman serbest miydi? Fekk du ta med hunden på hotellet? EN Ses Were you allowed to take the dog into the hotel? DE Ses Durftest du den Hund ins Hotel mitnehmen? ES Ses ¿Pudiste llevar al perro contigo al hotel? FR Ses Est-ce que tu pouvais amener le chien à l’hôtel ? IT Ses Potevi portare il cane in albergo? RU Ses Тебе можно было взять собаку с собой в гостиницу?
Tatilde cocukların uzun süre dışarda kalmalarına izin vardı.	I-----e- f-----or-- --- ti--å v--- -eng- --e. I ferien fekk borna lov til å vere lenge ute. I f-r-e- f-k- b-r-a l-v t-l å v-r- l-n-e u-e- --------------------------------------------- I ferien fekk borna lov til å vere lenge ute. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Tatilde cocukların uzun süre dışarda kalmalarına izin vardı. I ferien fekk borna lov til å vere lenge ute. EN Ses During the holidays the children were allowed to remain outside late. DE Ses In den Ferien durften die Kinder lange draußen bleiben. ES Ses Durante las vacaciones los niños podían estar afuera hasta tarde. FR Ses Pendant les vacances, les enfants avaient la permission de rester longtemps dehors. IT Ses Durante le vacanze i bambini potevano restare a lungo fuori. RU Ses На каникулах детям можно было долго оставаться на улице.
Avluda uzun süre oynamalarına müsaade vardı.	D-i --k---e--------- på ---s-e-. Dei fekk leike lenge på plassen. D-i f-k- l-i-e l-n-e p- p-a-s-n- -------------------------------- Dei fekk leike lenge på plassen. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Avluda uzun süre oynamalarına müsaade vardı. Dei fekk leike lenge på plassen. EN Ses They were allowed to play in the yard for a long time. DE Ses Sie durften lange im Hof spielen. ES Ses Ellos / ellas podían jugar durante mucho rato en el patio. FR Ses Ils avaient la permission de jouer longtemps dans la cour. IT Ses Loro potevano giocare a lungo nel cortile. RU Ses Им можно было долго играть во дворе.
Gece uzun süre uyanık kalmalarına müsaade vardı.	De--f-----er---en-e o---. Dei fekk vere lenge oppe. D-i f-k- v-r- l-n-e o-p-. ------------------------- Dei fekk vere lenge oppe. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Gece uzun süre uyanık kalmalarına müsaade vardı. Dei fekk vere lenge oppe. EN Ses They were allowed to stay up late. DE Ses Sie durften lange aufbleiben. ES Ses Ellos / ellas podían acostarse tarde. FR Ses Ils avaient la permission de veiller tard. IT Ses Loro potevano restare svegli fino a tardi. RU Ses Им можно было долго не ложиться спать.