لغتونه

فعلونه زده کړئ – Turkish

cms/verbs-webp/67624732.webp
korkmak
Kişinin ciddi şekilde yaralandığından korkuyoruz.
ګډول
د ځنډ یوې کاغذ چلې ګډولی.
cms/verbs-webp/116519780.webp
dışarı koşmak
Yeni ayakkabılarıyla dışarı koştu.
وتل
خور د نوي پاتو سره وتي.
cms/verbs-webp/41935716.webp
kaybolmak
Ormanda kaybolmak kolaydır.
لار شول
په جنګل کې لار شوله اسان دی.
cms/verbs-webp/106851532.webp
birbirine bakmak
Uzun süre birbirlerine baktılar.
یو ته یو ګورل
هغوی یو ته یو په اوږدو کې ګورلي.
cms/verbs-webp/117311654.webp
taşımak
Çocuklarını sırtlarında taşıyorlar.
ولېدل
دا د خپلو ماشومانو په کښو کې وليدلي.
cms/verbs-webp/103883412.webp
kilo vermek
Çok kilo verdi.
وزن له لاسه ورکول
هغه ډېر وزن له لاسه ورکړی.
cms/verbs-webp/119493396.webp
kurmak
Birlikte çok şey kurdular.
جوړول
هغوي یو ډیر یارې جوړ کړي.
cms/verbs-webp/70864457.webp
getirmek
Teslimatçı yemeği getiriyor.
واپوړل
د خوږ ګوټۍ چا واپوړي.
cms/verbs-webp/115267617.webp
cesaret etmek
Uçaktan atlamaya cesaret ettiler.
توره اوږدل
هغه له هوايي بلنې څخه توره اوږدل.
cms/verbs-webp/106515783.webp
yok etmek
Tornado birçok evi yok ediyor.
پاته کول
د زرمینو ډېره خانې پاته شوي.
cms/verbs-webp/72346589.webp
bitirmek
Kızımız yeni üniversiteyi bitirdi.
ختمول
زموږ ځانګړۍ د پوهنتون ختمه شوې.
cms/verbs-webp/91930542.webp
durdurmak
Polis kadını aracı durduruyor.
والول
د پولیسیانۍ خندا والوي.