لغتونه

فعلونه زده کړئ – Turkish

cms/adverbs-webp/73459295.webp
ayrıca
Köpek ayrıca masada oturabilir.
هم
سپی هم د میز پر مخ اوګوري.
cms/adverbs-webp/57758983.webp
yarım
Bardak yarım dolu.
نیم
د ګیلاس نیم خالی دی.
cms/adverbs-webp/57457259.webp
dışarı
Hasta çocuğun dışarı çıkmasına izin verilmiyor.
باندې
د بچو باندې نه پاتې شي.
cms/adverbs-webp/66918252.webp
en azından
Kuaför en azından çok pahalı değildi.
لږ تر لږه
د ویښتن مارکیټ لږ تر لږه پیسو وه.
cms/adverbs-webp/54073755.webp
üzerinde
Çatıya tırmanıp üzerinde oturuyor.
پرېده
هغه په بڼو اوسیدلی او پرېده اندامېږي.
cms/adverbs-webp/99516065.webp
yukarı
Dağa yukarı tırmanıyor.
پورته
هغوی د غره پر مخ پورته ځوي.
cms/adverbs-webp/155080149.webp
neden
Çocuklar her şeyin neden böyle olduğunu bilmek istiyor.
څنګه
د اوسېدونکو ته څنګه هر یو شی همداسې دی یې وغواښتل غواړي.
cms/adverbs-webp/67795890.webp
içine
Suya içine atlıyorlar.
په
هغوی په اوبه کې وازلے.
cms/adverbs-webp/178600973.webp
bir şey
İlginç bir şey görüyorum!
یوه څه
زه یوه څه خوراکی وګورم!
cms/adverbs-webp/102260216.webp
yarın
Kimse yarının ne olacağını bilmez.
سبا
هیڅوک نه پوهېږي چې سبا څه وي.
cms/adverbs-webp/7769745.webp
tekrar
Her şeyi tekrar yazıyor.
بیا
هغه هر شې بیا ليکلی!
cms/adverbs-webp/71970202.webp
oldukça
O oldukça zayıf.
ډېر
هی ډېر وړوکې ده.