Konuşma Kılavuzu

bir şeyler yapmak zorunda olmak » to have to do something / must

TR Türkçe
KU Kürtçe (Kurmançça)

72 [yetmiş iki]

bir şeyler yapmak zorunda olmak

72 [heftê û du]

to have to do something / must

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:

Türkçe	Kürtçe (Kurmançça)	Oyna Daha
zorunda olmak	Di-êt-bûn D-------- D-v-t-b-n --------- Divêtîbûn 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! zorunda olmak Divêtîbûn EN Ses must DE Ses müssen ES Ses deber FR Ses devoir IT Ses dovere RU Ses Быть должным (что-то сделать)
Mektubu göndermek zorundayım.	D--- -z n--ey--biş-nim. D--- e- n----- b------- D-v- e- n-m-y- b-ş-n-m- ----------------------- Divê ez nameyê bişînim. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Mektubu göndermek zorundayım. Divê ez nameyê bişînim. EN Ses I must post the letter. DE Ses Ich muss den Brief verschicken. ES Ses (Yo) debo enviar la carta. FR Ses Je dois envoyer une lettre. IT Ses Devo spedire la lettera. RU Ses Я должен / должна послать письмо.
Otel ücretini ödemek zorundayım.	D-vê e- h-q- o-ê-ê-b--i--me. D--- e- h--- o---- b---- m-- D-v- e- h-q- o-ê-ê b-d-m m-. ---------------------------- Divê ez heqê otêlê bidim me. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Otel ücretini ödemek zorundayım. Divê ez heqê otêlê bidim me. EN Ses I must pay the hotel. DE Ses Ich muss das Hotel bezahlen. ES Ses Debo pagar el hotel. FR Ses Je dois payer l’hôtel. IT Ses Devo pagare l’albergo. RU Ses Я должен / должна оплатить гостиницу.
Erken kalkmak zorundasın.	D--- tu ------- -a-î. D--- t- s--- z- r---- D-v- t- s-b- z- r-b-. --------------------- Divê tu sibê zû rabî. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Erken kalkmak zorundasın. Divê tu sibê zû rabî. EN Ses You must get up early. DE Ses Du musst früh aufstehen. ES Ses Debes levantarte pronto. FR Ses Tu dois te lever tôt. IT Ses Devi alzarti presto. RU Ses Ты должен рано встать.
Çok çalışmak zorundasın.	Di-- tu -----bix-bitî. D--- t- z--- b-------- D-v- t- z-d- b-x-b-t-. ---------------------- Divê tu zêde bixebitî. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Çok çalışmak zorundasın. Divê tu zêde bixebitî. EN Ses You must work a lot. DE Ses Du musst viel arbeiten. ES Ses Debes trabajar mucho. FR Ses Tu dois beaucoup travailler. IT Ses Devi lavorare molto. RU Ses Ты должен много работать.
Dakik olmak zorundasın.	Div- -u-b--rê-ûpêk--î. D--- t- b- r------ b-- D-v- t- b- r-k-p-k b-. ---------------------- Divê tu bi rêkûpêk bî. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Dakik olmak zorundasın. Divê tu bi rêkûpêk bî. EN Ses You must be punctual. DE Ses Du musst pünktlich sein. ES Ses Debes ser puntual. FR Ses Tu dois être à l’heure. IT Ses Devi essere puntuale. RU Ses Ты должен быть пунктуальным.
O (erkek) benzin almak zorunda.	D-v- tu b-n--------rî. D--- t- b----- b------ D-v- t- b-n-î- b-k-r-. ---------------------- Divê tu benzîn bikirî. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) benzin almak zorunda. Divê tu benzîn bikirî. EN Ses He must fuel / get petrol / get gas (am.). DE Ses Er muss tanken. ES Ses (Él) debe repostar. FR Ses Il doit faire le plein. IT Ses Lui deve fare benzina. RU Ses Он должен заправиться.
O (erkek) arabayı tamir etmek zorunda.	D-v--e- ---i-p--- -emi--b-ke. D--- e- t-------- t---- b---- D-v- e- t-r-m-ê-ê t-m-r b-k-. ----------------------------- Divê ew tirimpêlê temir bike. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (erkek) arabayı tamir etmek zorunda. Divê ew tirimpêlê temir bike. EN Ses He must repair the car. DE Ses Er muss das Auto reparieren. ES Ses Debe reparar el coche. FR Ses Il doit réparer la voiture. IT Ses Lui deve aggiustare la macchina. RU Ses Он должен отремонтировать машину.
O arabayı yıkamak zorunda.	D-vê--w---------ê b-ş---. D--- e- t-------- b------ D-v- e- t-r-m-ê-ê b-ş-y-. ------------------------- Divê ew tirimpêlê bişoye. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O arabayı yıkamak zorunda. Divê ew tirimpêlê bişoye. EN Ses He must wash the car. DE Ses Er muss das Auto waschen. ES Ses Debe lavar el coche. FR Ses Il doit laver la voiture. IT Ses Lui deve lavare la macchina. RU Ses Он должен помыть машину.
O (kadın) alışveriş yapmak zorunda.	D--ê--- -i----. D--- e- b------ D-v- e- b-k-r-. --------------- Divê ew bikire. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (kadın) alışveriş yapmak zorunda. Divê ew bikire. EN Ses She must shop. DE Ses Sie muss einkaufen. ES Ses (Ella) debe ir de compras. FR Ses Elle doit faire des achats. IT Ses Lei deve fare la spesa. RU Ses Она должна сделать покупки.
O (kadın) evi temizlemek zorunda.	D-v- ew-m-lê ----- --ke. D--- e- m--- p---- b---- D-v- e- m-l- p-q-j b-k-. ------------------------ Divê ew malê paqij bike. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (kadın) evi temizlemek zorunda. Divê ew malê paqij bike. EN Ses She must clean the apartment. DE Ses Sie muss die Wohnung putzen. ES Ses Debe limpiar el piso. FR Ses Elle doit faire le ménage dans l’appartement. IT Ses Lei deve pulire la casa. RU Ses Она должна убрать квартиру.
O (kadın) çamaşır yıkamak zorunda.	D--- -w-firax-n biş-yê. D--- e- f------ b------ D-v- e- f-r-x-n b-ş-y-. ----------------------- Divê ew firaxan bişoyê. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! O (kadın) çamaşır yıkamak zorunda. Divê ew firaxan bişoyê. EN Ses She must wash the clothes. DE Ses Sie muss die Wäsche waschen. ES Ses Debe lavar la ropa. FR Ses Elle doit laver le linge. IT Ses Lei deve lavare la biancheria. RU Ses Она должна постирать.
Hemen okula gitmemiz lazım.	Di-- ---b-le--b---- -i---t---. D--- e- b---- b---- d--------- D-v- e- b-l-z b-ç-n d-b-s-a-ê- ------------------------------ Divê em bilez biçin dibistanê. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Hemen okula gitmemiz lazım. Divê em bilez biçin dibistanê. EN Ses We must go to school at once. DE Ses Wir müssen gleich zur Schule gehen. ES Ses (Nosotros /-as) debemos ir a la escuela enseguida. FR Ses Nous devons aller tout de suite à l’école. IT Ses Dobbiamo andare subito a scuola. RU Ses Мы должны сейчас идти в школу.
Hemen işe gitmemiz lazım.	D-vê ----il-z-bi----ka-. D--- e- b---- b---- k--- D-v- e- b-l-z b-ç-n k-r- ------------------------ Divê em bilez biçin kar. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Hemen işe gitmemiz lazım. Divê em bilez biçin kar. EN Ses We must go to work at once. DE Ses Wir müssen gleich zur Arbeit gehen. ES Ses Debemos ir al trabajo enseguida. FR Ses Nous devons aller tout de suite au travail. IT Ses Dobbiamo andare subito al lavoro. RU Ses Мы должны сейчас идти на работу.
Hemen doktora gitmemiz lazım.	D--ê -m ---ez b-çin-bij---. D--- e- b---- b---- b------ D-v- e- b-l-z b-ç-n b-j-ş-. --------------------------- Divê em bilez biçin bijîşk. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Hemen doktora gitmemiz lazım. Divê em bilez biçin bijîşk. EN Ses We must go to the doctor at once. DE Ses Wir müssen gleich zum Arzt gehen. ES Ses Debemos ir al médico enseguida. FR Ses Nous devons aller tout de suite chez le médecin. IT Ses Dobbiamo andare subito dal medico. RU Ses Мы должны сейчас идти к врачу.
Otobüsü beklemeniz lazım.	Div--h-n -i-b-n-- ---busê--i-. D--- h-- l- b---- o------ b--- D-v- h-n l- b-n-a o-o-u-ê b-n- ------------------------------ Divê hûn li benda otobusê bin. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Otobüsü beklemeniz lazım. Divê hûn li benda otobusê bin. EN Ses You must wait for the bus. DE Ses Ihr müsst auf den Bus warten. ES Ses (Vosotros /-as) debéis esperar por el autobús. FR Ses Vous devez attendre le bus. IT Ses Dovete aspettare l’autobus. RU Ses Вы должны ждать автобус.
Treni beklemeniz lazım.	Divê hûn -i----d----ênê --n. D--- h-- l- b---- t---- b--- D-v- h-n l- b-n-a t-ê-ê b-n- ---------------------------- Divê hûn li benda trênê bin. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Treni beklemeniz lazım. Divê hûn li benda trênê bin. EN Ses You must wait for the train. DE Ses Ihr müsst auf den Zug warten. ES Ses Debéis esperar por el tren. FR Ses Vous devez attendre le train. IT Ses Dovete aspettare il treno. RU Ses Вы должны ждать поезд.
Taksiyi beklemeniz lazım.	Di-- ----li b---- te--iyê -in. D--- h-- l- b---- t------ b--- D-v- h-n l- b-n-a t-x-i-ê b-n- ------------------------------ Divê hûn li benda texsiyê bin. 0	Daha Fazla Dil Bir bayrağa tıklayın! Taksiyi beklemeniz lazım. Divê hûn li benda texsiyê bin. EN Ses You must wait for the taxi. DE Ses Ihr müsst auf das Taxi warten. ES Ses Debéis esperar por el taxi. FR Ses Vous devez attendre le taxi. IT Ses Dovete aspettare il tassì. RU Ses Вы должны ждать такси.

İndirmek MP3 (.zip Dosyalar)

Video bulunamadı!

Neden bu kadar çok dil var?

Dünya genelinde günümüzde 6000 den fazla değişik dil bulunmaktadır. Bundan dolayı mütercim ve tercümanlara ihtiyaç duyarız. Çok uzun zaman önce herkes aynı dili konuşurdu. Bu ama insanların göçü ile birlikte değişmiştir. Vatanları Afrika’yı terk ederek dünyaya yayılmışlardır. Bu mekânsal ayrılık dilsel ayrılığa da sebep olmuştur. Çünkü her halk kendine özgü bir iletişim aracı geliştirmektedir. Ortak proto dilden farklı diller oluşmuştur. İnsanlar sadece bir yerde uzun zaman kalmadıkları için, diller gittikçe birbirinden ayrılmışlardır. Öyle bir zaman geldi ki, ortak kökler artık görülmemekteydi. Ayrıca hiçbir halk binyıllarca izole yaşamıyordu. Başka milletler ile hep iletişim sağlanıyordu. Bu da dilleri değiştiriyor. Yabancı dillerden ya öğeler alıyorlardı ya da birbirilerine karışıyorlardı. Böylece dillerin gelişimi hiç bir son bulmuyordu. Göçler ve ilişkiler dillerin çeşitliliğini anlatmaktadır. Dillerin bu kadar farklılık göstermesi ise başka bir soru. Her gelişim hikâyesi belirli kuralları takip eder. Dillerin şu an nasıl olduklarına dair sebepleri olmalı. Bu sebepler ile bilim adamları uzun zamandır ilgilenmektedirler. Dillerin neden farklı geliştiklerini bilmek istiyorlar. Bunu araştırabilmek için dillerin tarihini takip etmek gerekir. Böylece ne zaman neyin değiştiğini anlarlar. Dilin gelişimine etken olan unsurlar daha bilinmemektedir. Biyolojik faktörlerden ziyade kültürel faktörlerin etkisi daha önde görülüyor. Bu da insanlığın tarihi, dillerini şekillendirdiği anlamına gelir. Belli ki diller bize inandığımızdan daha fazlasını anlatmaktadırlar…