Konuşma Kılavuzu

tr Restoranda 1   »   ko 레스토랑에서 1

29 [yirmi dokuz]

Restoranda 1

Restoranda 1

29 [스물아홉]

29 [seumul-ahob]

레스토랑에서 1

[leseutolang-eseo 1]

Çeviriyi nasıl görmek istediğinizi seçin:   
Türkçe Korece Oyna Daha
Masa boş mu? 이 ---이--었-요? 이 테--- 비---- 이 테-블- 비-어-? ------------ 이 테이블이 비었어요? 0
i---i---l-i --e-----o--? i t-------- b----------- i t-i-e-l-i b-e-s---o-o- ------------------------ i teibeul-i bieoss-eoyo?
Menüyü rica ediyorum. 메뉴 좀-갖다---. 메- 좀 갖----- 메- 좀 갖-주-요- ----------- 메뉴 좀 갖다주세요. 0
m-nyu jo- --jd-j-sey-. m---- j-- g----------- m-n-u j-m g-j-a-u-e-o- ---------------------- menyu jom gajdajuseyo.
Ne tavsiye edebilirsiniz? 뭘------어요? 뭘 추------- 뭘 추-하-겠-요- ---------- 뭘 추천하시겠어요? 0
mw-- -h--h-o----i-e---e--o? m--- c--------------------- m-o- c-u-h-o-h-s-g-s---o-o- --------------------------- mwol chucheonhasigess-eoyo?
Bir bira isterim. 맥-- 주세-. 맥-- 주--- 맥-를 주-요- -------- 맥주를 주세요. 0
maegj--eul--u-eyo. m--------- j------ m-e-j-l-u- j-s-y-. ------------------ maegjuleul juseyo.
Bir maden suyu isterim. 생-를---요. 생-- 주--- 생-를 주-요- -------- 생수를 주세요. 0
s----su--u- ju---o. s---------- j------ s-e-g-u-e-l j-s-y-. ------------------- saengsuleul juseyo.
Bir portakal suyu isterim. 오-지-주-를 주-요. 오-- 주-- 주--- 오-지 주-를 주-요- ------------ 오렌지 주스를 주세요. 0
o-enji j-s--l--- j-se-o. o----- j-------- j------ o-e-j- j-s-u-e-l j-s-y-. ------------------------ olenji juseuleul juseyo.
Bir kahve isterim. 커---주세-. 커-- 주--- 커-를 주-요- -------- 커피를 주세요. 0
ke--il--l--u--yo. k-------- j------ k-o-i-e-l j-s-y-. ----------------- keopileul juseyo.
Sütlü bir kahve isterim. 커피------넣어---요. 커-- 우-- 넣- 주--- 커-에 우-를 넣- 주-요- --------------- 커피에 우유를 넣어 주세요. 0
keopi- uy--e-- ---h-e- jus-yo. k----- u------ n------ j------ k-o-i- u-u-e-l n-o---o j-s-y-. ------------------------------ keopie uyuleul neoh-eo juseyo.
Şekerli olsun lütfen. 설-을--어 주--. 설-- 넣- 주--- 설-을 넣- 주-요- ----------- 설탕을 넣어 주세요. 0
seo-tan--e---n--h-e--jus--o. s----------- n------ j------ s-o-t-n---u- n-o---o j-s-y-. ---------------------------- seoltang-eul neoh-eo juseyo.
Bir çay istiyorum. 차를 주세요. 차- 주--- 차- 주-요- ------- 차를 주세요. 0
ch--e-l j-sey-. c------ j------ c-a-e-l j-s-y-. --------------- chaleul juseyo.
Limonlu çay istiyorum. 차- -몬--넣어 -세-. 차- 레-- 넣- 주--- 차- 레-을 넣- 주-요- -------------- 차에 레몬을 넣어 주세요. 0
cha-e le--n-e-l---oh-eo -use--. c---- l-------- n------ j------ c-a-e l-m-n-e-l n-o---o j-s-y-. ------------------------------- cha-e lemon-eul neoh-eo juseyo.
Sütlü çay istiyorum. 차---------주세요. 차- 우-- 넣- 주--- 차- 우-를 넣- 주-요- -------------- 차에 우유를 넣어 주세요. 0
ch--- -y-l-ul -e-h-e----s-yo. c---- u------ n------ j------ c-a-e u-u-e-l n-o---o j-s-y-. ----------------------------- cha-e uyuleul neoh-eo juseyo.
Sigaranız var mı? 담- -어-? 담- 있--- 담- 있-요- ------- 담배 있어요? 0
damb-e--ss-e--o? d----- i-------- d-m-a- i-s-e-y-? ---------------- dambae iss-eoyo?
Kül tablanız var mı? 재-이 있--? 재-- 있--- 재-이 있-요- -------- 재떨이 있어요? 0
j-et-e-l-i i-s----o? j--------- i-------- j-e-t-o--- i-s-e-y-? -------------------- jaetteol-i iss-eoyo?
Ateşiniz var mı? 라-- 있--? 라-- 있--- 라-터 있-요- -------- 라이터 있어요? 0
l-ite- -ss-e-yo? l----- i-------- l-i-e- i-s-e-y-? ---------------- laiteo iss-eoyo?
Çatalım eksik. 포---없어요. 포-- 없--- 포-가 없-요- -------- 포크가 없어요. 0
p---uga-eo-s-eoy-. p------ e--------- p-k-u-a e-b---o-o- ------------------ pokeuga eobs-eoyo.
Bıçağım eksik. 나-프----요. 나--- 없--- 나-프- 없-요- --------- 나이프가 없어요. 0
n-i---ga---b---o--. n------- e--------- n-i-e-g- e-b---o-o- ------------------- naipeuga eobs-eoyo.
Kaşığım eksik. 숟가-- -어-. 숟--- 없--- 숟-락- 없-요- --------- 숟가락이 없어요. 0
sud--lag-i --bs---y-. s--------- e--------- s-d-a-a--- e-b---o-o- --------------------- sudgalag-i eobs-eoyo.

Gramer yalanı engeller!

Her dilin kendine özgü işareti vardır. Bazıların ise dünyaca tek olan özellikleri vardır. Trio bu dillerden bir tanesidir. Trio bir Güney Amerika Kızılderili dilidir. Bu dil Brezilya ve Surinam da yaklaşık 2000 kişi tarafından konuşulmaktadır. En belirgin özelliği grameridir. Çünkü insanlara hep gerçekleri konuşmaya zorluyor. Buna sebep olan Bıkkınlık adı verilen ektir. Bu ek Trioca dilinde fiillerin sonuna gelirler. Bu da bir cümlenin ne kadar gerçekçi olduğunu gösterir. Basit bir örnekle bunun nasıl işlediğini gösterelim. Çocuk okula gitti cümlesini alalım. Trioca dilinde konuşan kişi fiile belirli bir ek eklemek zorundadır. Kullandığı ek sayesinde çocuğu kendisinin görüp görmediğini ifade edebilir. İsterse bu bilgiyi başkasından edindiğini de ifade edebilir. Ya da farklı bir ek aracılığıyla bunun bir yalan olduğunu söyler. Konuşan kişi, konuşurken neyi kast ettiğini belirtmeli. Kısacası konuşurken cümlesinin ne kadar doğru olup olmadığını iletmek zorundadır. Böylece hiçbir şeyi ne gizleyebilir ne de güzelleştirebilir. Bir Trio konuşan şayet ek kullanmaz ise, yalancı sayılır. Surinam da resmi dil Hollandacadır. Hollandacadan Trio diline tercümeler çoğu zaman bir sorun teşkil etmektedirler. Çünkü çoğu diller onun gibi ayrıntılı değiller ve konuşmacıya üstü kapalı olmayı sağlarlar. Bundan dolayı tercümanlar genelde taahhütte bulunmazlar. Trio Konuşanlar ile iletişim çok zordur. Belki de Bıkkınlık denilen ek başka dillerde de avantajlı olabilir!? Sadece siyasetin dilinde değil...